Mühürlü Mektuplar (1)
Mühürlü Mektuplar (1)
//
//
Sevgili kutup güneşi,
Gece rayların üzerinde şaha kalkıp ayrılıkları harekete geçirirken,
Kompartımanın en ücra köşesine sinmiş bir ben birde yapayalnızlığım var yanımda,
Peri tozları dökülen sayfayı çalakalem mürekkep ile dolduruyorum,
Ben doğu sen batı ben Anadolu sen İstanbul ben yok sen varken,
Hala halimden kelebeklerden daha memnun olduğum doğru,
Umarım sende iyisindir ve eskisi gibi gölgelerin üzerinde gezinmekten,
Bulutlara ulaşıp düşeceğini bile bile derin bir nefes alıp uçmaya çalışmaktan,
Korkmuyorsundur!!!
Benliğimi soracak olursan aynı yani tamda bildiğin,bıraktığın gibi,
Yine rakı beyazında boğulurken ucu kör usturada titreyen elleri,
Yine her döndüğü köşeden sen çıkacakmışsın gibi heyecanlı,uçarı,
Mavi bir balonu yakalamaya koşarken önündeki uçurumu göremeyen,
Zapt edilemeyen bir çocuk misali,
Kendine kalan;
İki nefes arası düşleri,cebini doldurmayan hayalleri birde siyah ceketi,
Gerisini ateşböcekleri ile anlaşıp alev alev günlerde heba etti acımadan yaktı.
Hatırlar mısın?
Biz gözlerimizi ufukta birleştirirken sema üzerimizi örttüğünde,
Cahit Sıtkı'dan,
Attilla İlhan'dan,
Ümit Yaşar'dan dizeler fısıldardık birbirimize,
Deniz ve martılar bakıp tebessüm ederdi ya ikimize,
İnanır mısın?
Sarı bir güz sabahı;
Çıldırmışçasına yağan meleklerin gözyaşları toprağa can verirken
Meçhul limanda başıboş sevda olarak beni bırakıp gittin ya,
Ardından tek tük kumar oynayıp hep yek atmaya başlayan yüreğimi,
Hiçe saydın ya,
İşte o dizelerden kelimelerden hatta yalın ayak harflerden eser kalmadı.
Çok konuştum bak niyetimde kendimi anlatmak değildi aslında,
Hangi niyetle ruhumun davetine icabet ettiğimi de inan hissedemiyorum,
Kutup Güneşi;
Sana yüz çeviremediğim her gün siluetime bir çentik atıyorum,
Dönmeyeceksin,
Hâlihazırda bende kendime dönmeyeceğim,
Lakin olur ya;
Bir gün Picasso'nun Çığlık Atan Adam tablosuna rastlarsın,
Olur ya üçüncü sayfa haberlerinde bir isme takılırsın,
O zaman,
Bir müddet çokta değil hani kirpiklerin yüzüne kendini emanet edene kadar,
Beni anımsa,
Anımsa ve gönlünü ferah tut o bir düştü/düş avcısı vurdu düş/tü diye mırıldan,
Sonra çık sokağa çiğne Arnavut kaldırımlarını sil çehremi tekrardan,
Çünkü ben unutamayan/unutulanlardan olmayı çoktan hak ettim.
Gönderenin Adresi:
Toprakaltı,
İsimsizler mezarlığı,
Sevda musallası.
//
Gönderilenin Adresi:
Hicran Sokak,
Hüzün Apartmanı,
Kat yirmi altı,
Daire on altı,
Kutuplar...
İmza;
Meftun Berduş
Mühür canımdır bu mektuba...
bu güne dek okuduğum mektuplar anlamsızmış meğer.hayatım boyunca okuduğum en güzel mektuptu.yüreğinize sağlık.sevgiyle kalın...
tebrikler
Mührü açılmış bu gece ! Karun Hazinesinin ! Çalış Çalış nereye kadar şair ! Sendeki bu Mücevher Memlekete de yeter !
Şairim , yazıyorsun ve en şahanesinden dizelerle... Bitmesin bu mektup ve tükenmesin şiir aşkın.. sevgimle..
Mektubun alıcısı ve göndericisinin adresi ve sokağı karışık.Bakalım kime ulaşacak.Anlaşılan arkada başka mektuplar da var.Yüreğinize sağlık can.Sevgilerimle kal.😙😙😙😙😙😙👍👍