Mukadderat

gecenin karanlığında yıldızlar sarhoş
çıkarken son baharın kızılından bulutlara doğru
aldanıyorsun bir tebessüm uğruna
bir ömürde bin ölüm ile
ve bileğinde kansız bir veda
başlıyorsun ömrün günlerini saymaya
masada boş bir kağıt
yazarken hatıraları yalnızlık tadında
ne çıkabilir ki karşına ayrılıktan başka
gecenin karanlığında yıldızlar sarhoş
sen hep tek başınına..!

vursun kılıcına ayrılılığın ahı
akan kan can tadında ..!

denizin mavisinde dalgalar hoyrat
çarparken kayalara yakamozun sureti
ben yüzünde yüzümü bulmak isterdim
ah eden dillerde andım kalmış
bir türküdür gelip geçer
nakaratında hasreti taşıyan yüreğimde hayat
hep ölümlerle biter
denizin mavisinde dalgalar sarhoş
can gelir kan gider..!

yazılsın ayrılığın kavgasına ölüm
ömür dediğin elbet biter..!

son baharın tadında ruhun yas tutmuş
yalanını gizler hakikatin sebebi
uzaklarda yakın bir aşk ile el ele
kol kola dolaşırken çocukluğum
merasimlerinde seni saklardı oysa
şimdi yolun yolculuğuna muhtaç
yüzün yüzsüzlüğe
gider yine gidenler bilinmezliğin telaşına
son baharın tadında ruhun yas tutmuş
yapraklar seni hatırlatır aslında

yansın yangınlarda yalnızlığım
ilahlar son bulsun ayrılıklarda ..!