Mükâfatım

... Şiir'ime

Kendi iç savaşımda mağlubiyetler yaşadım
Darağaçlarının ilmeksi kravatları
Boynuma dolandı ipeksi dokunuşlarla
En umulmaz demlerinde intiharın
Kaleler kuşattım, zaferler tattım ben...

Beklentilerim çok değildi hayattan
Ne gösteriş budalası olmak
Ne de para-pul delisi
Maddiyatın yoktan yana berisi
Mana ve ruh âleminin fersah fersah ötesi...

Yalnızca;
Seven bir kadının kollarında kaybolmak
Gözlerine dalaraktan
Fizik ötesi âlemlerde
Var olmaktan öte bir şey değildi benimkisi...

Kimi zaman
Fırtınaya kapılıp giden yaprak olmak istedim
Kimi zaman da
O fırtınaya kafa tutan çelik bir duvar
Boşuna her şey... boşu boşuna....
Yaşadım, yaşıyorum neyse nasibim kaderden yana
Ve ne varsa yamanacak,
Yamandım ben,
Kederden gama...

Şimdilerde savaşım
Mısralarla sevdiğim
Mısralar ki
Suyum, ekmeğim, aşım...

?'Bu inat neye yarar, iş işten geçmiş gayrı
Kader yükünü tutmuş, konmuş ve göçmüş gayrı
Her gonca toprağını beğenmiş, seçmiş gayrı
Keder kökünü salmış, tutmuş ve olmuş gayrı
Bu inat neye yarar, iş benden geçmiş gayrı
Rüzgar yoluna düşmüş, esmiş ve geçmiş gayrı''
.....
Senden önce
Elin teninde teselli aradığım zamanlar da oldu elbet

Sana saklanan parçam yüzünden
İçim üşüdü her sefer
Bir kadının etini yalan dolanla fethetmek,
Parayla satın almak bana göre değildi hiç
Üstelik iğrençti...

?'Bu yüzden mertçe söylemeliydim arzularımı
Doyurmalıydım çünkü
Çiğ bedenimin aç ve susuz yanlarını
Ki olabileyim'' diye düşünüyordum önce

Sonra kendime kızdım bir zaman
Adamlığımın törpülenmemiş yoz yanlarını törpüledim
Kimseyi kandırmadım
Hiç kimsenin hayatından çalmadım
Ne birini
Ne kendimi
Ne de seni aldattım ...

Sanırım
Bu sebepten
Sen oldun mükâfatım...

Antakya, 8-9 Eylül 2011

08 Eylül 2011 333 şiiri var.
Yorumlar