Mülteci
tadsızlaştım
homurdanıyor mavim
zamanı gıcırdatan elem tablosundan
çiviti ateş gibi kokuyor
paslanmış mı saçlarımın sarısı ne
uçlarında çatallaşmış hüsran kırıkları
küfreder gibi parlatıcı sürüyorum dudaklarıma
belki yarın yine ayaklarımın dibinde gökyüzü
daha dün karanlıktaydı bir çocuk
sonra o gitti
yaşamadığı kekik kokulu aşklara
şehrimin sokakları arkasını dönüp ağlıyor
bir yalıçapkını ayak tabanlarıma şaşırıyor
deniz yıldızları sıcak suda ne kadar yaşar
hayat kavgası kaynıyor
fokur fokur kalbimin sesi
ben yürüyorum
ofluyor pofluyor şakağımın çöl yolları
gülüşüm taş mı doğruyor ne
alnımın çizgileri adresi şaşırmış
iki kaş arası isyanlarda çatkı
işaret direklerinde uğulduyor eski heyecanlar
havada mırıldanık gazete parçaları uçuşuyor
akşam rüzgarı kıvrım kıvrım
aklım sevgi çamurlaşır mı diye soruyor
Tanrı meçhul uzaklarda mı ne
yaşam yakışırken damarlara
acılarıyla susuyor insanlar
velhasıl herkes kavgalı kendiyle
umursamaz bir sessizlikte balkonlar
mor menekşe yavaş bir ölüme gel diyor
işe yaramıyor
geceyle başa çıkamıyor
güneş küflenmiş mi ne
buzul yalnızlığımıza vazgeçişler biriktiriyor
kayıplara karışacak kadar yürümüş müyüm ne
beyaz kadehim yetişiyor geceye
bileklerimde tanıdık bir kaşıntı
içimdeki delinin müziğini dinliyorum
bir yer biliyorum ey sevgili
dünyayı üstümüze kilitleyip
ağzımızı mutant büyüklerden ayıklayalım
bir tabuta sığsın çocuk gülüşlerimiz
ruhum göçe mi hazırlanıyor ne
...
ben yürüyorum ofluyor pofluyor şakağımın çöl yolları gülüşüm taş mı doğruyor ne alnımın çizgileri adresi şaşırmış iki kaş arası isyanlarda çatkı ...
Tema ve anlatım her zaman ki dokusu ile çok güzel kutlarım emeğinizi yüreğinizi
Sevgilerimle.
Kutlarim ictenlikle
siirle hep
Nil
bir yer biliyorum ey sevgili dünyayı üstümüze kilitleyip ağzımızı mutand büyüklerden ayıklayalım bir tabuta sığsın çocuk gülüşlerimiz ruhum göçe mi hazırlanıyor ne 🤐
Güzel bir şiir kutladım Nilgün hanım ...👍👍👍