Müsekkin

koynuna sığındığın ateşten gecelerde
susmuşsa içinde incir kuşları
çalınmış güz uykuların
her neyse
iklimini şaşırmış bir mevsimde
her enlem her boylamda
talan edilir coğrafyan

dilinde bir yarım bozlak
kor alevden kelimeler
sırtında kambur bir yalnızlık büyütür
meçhule düşer seferin
panoraması yıkık bir şehrin
kara sularında batar bir gemi
çizilir son eskiz, kapanır perde

kuşatılmış bir şehrin burçlarında
beş vakit çalınır yüzüne
avuçlarında engerek sesi
küle dönmüş kor yıllar
her neyse
sağlığın daha nasıl
geçti mi migren ağrısı
göğsünde nükseden taşikardi nöbeti
şaştı mı kutup yıldızın
başlar son dem yolculuğun
her nereyse

geceler diyorum bazı bazı
susturuyor avazımızı
sırf bu yüzden
küçük harflerle ağlamak sevap olmalı
duvarların öfkesi çalındığında yumruğumuza

şimdi 'şark' desem şarkı'mız bir harf eksik
g/arp desem es geçiyor notalar
'şak' diye bir ünlem vuruyor alnımıza
yarım kalıyor neşemiz
Kâbil'den geçiyor her yol
güze eriyor nevbahar
la/kin
kesmiyor hiç bir acıyı, hiçbir müsekkin

07 Aralık 2018 15 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar