Mustafa
Bilmem kaçıncı yılın bilmem kaçıncı ayı
Henüz on üç yaşında serseridir Mustafa
Sabi sübyan denirdi oysa aslanmış payı
Mahallede dulların berberidir Mustafa
Bilinmiyor kaç düğüm atmış uçkur bağına
Yengemdir diye girmiş hatunun kucağına
Anlamadan bakmış ki gelmiş gençlik çağına
Yontulmamış odunun dülgeridir Mustafa
Bir kere çıkmış adı mahallede ün yapmış
Kimi yolunu kesmiş kimi havada kapmış
Unutmuş kimliğini yavrum yolundan sapmış
İki birlik maçların sergenidir Mustafa
Alışmış kudurmuştan hani beter olurmuş
Umut kesmek olur mu kul doğruyu bulurmuş
Azıcık iman varsa yaradanım bilirmiş
Pişman çıplak duygunun yorganıdır Mustafa
Yol yarıyı geçinçe danketmiş şöyle aklı
Anlamamış nedense kim haksız kimler haklı
Şimdi haram kapısı bu uşağa yasaklı
Tövbe etmiş suçlunun halleridir Mustafa
Taşlama şiirini de beğendim.Özellikle Mustafa kelimesinin geçmesi ma- zide başına gelmiş yahut duymuş olduğu,bir olayı yansıtabiliyor.Zaman kavramı ve bağlantılar hoş,Sadece uçkur kelimesi şiire hiç uygun düşmemiş böyle toplum konularını işlemekte her şairin hakkıdır.Bu yüzden sizi kutlar, toplum eserleri yaratmanı temenni ederim sevgili şairem.Özellikle Türk ka- dını ve şair bir anne olmakta her kadına nasip olmaz.Dilerim rahatlığınız yerindedir.Çiçek..İzmir....T.C.
Aşk ve sevgi ile,geçirirsen her ayı, Gündüz ile geceler,sayılacak balayı. Dünyaya yalan dersen,gerçeğini sen yarat Y ı k o gecekondunu,kendin yükselt sarayı.
Sarayda ki rezalet,yansımaz dışarıya, Sırları ç o k sıkıdır, benziyorlar arıya. Şair üreten insan,her türlü ekin eker Buğday yetiştirirsen,sırtını dön darıya.