Mustafa
Ne zaman görsem yüzün gülüyor;
Seni tanıyalı çok kralsın Mustafa!
Aslında kalbinden bir ışık doğuyor;
İyi ki doğdun, iyi ki varsın Mustafa!
Ne mutlu ailene, annene, babana;
Şanslılar senin gibi evlattan yana.
İçimi kemiren bir sır vereyim sana:
Sen beni adamlıkta yersin, Mustafa!
Ahlâkın da, kalbin de yüzün gibi güzel;
Seni tam anlatamaz ne şiir, ne gazel.
Yiğidim, şunu iyi bil: bende yerin özel!
Artık güzel bir dua edersin, Mustafa.
Artık namazlara bir bahanen kalmadı;
Şükür hayattasın, daha vaktin dolmadı.
Bu şiiri okuyorsan, daha Azrail gelmedi.
Bence artık namazlarını kılarsın, Mustafa!
Yüzünde masumluğun izleri gitmemiş;
İçindeki çocuğun daha tüyü bitmemiş.
Şeytanlar bile kalbine sirayet etmemiş.
Rabbimizi doya doya anarsın, Mustafa!
Mustafa, ne ahireti bırak, ne de dünyayı;
Her işinde hatırla Baki olan Mevla'yı.
Her gün kucağında bulsan da belayı,
"Vardır bunda bir hayır" dersin, Mustafa.