Mustafa Kemal Olmak Zordur

Sen
İyi bilirsin
Doğduğun topraklardan
Zorunlu kopuşun acısını.
Özgürlük yolunda
Yalınayak yürürken
Yapayalnız kalmanın yürek sancısını
İyi bilirsin Mustafa Kemal.
Günlerini zehreden böbrek ağrıları
İhanet çağrıları kadar yakmadı
Özgürlüğün derin volkanlarında pişen
Bağımsızlığın sönmez ateşiyle tutuşan
Ve Anadolu'nun yaralı kucağına
Ilık bir yağmur damlası gibi düşen yüreğini.

Sen
İyi bilirsin
Çürümüşlüklerde uçan karasinekleri
Ve karnında şeytan besleyen melekleri.
Derviş Mehmetleri
Şeyh Saitleri
Sait Mollaları
Kurtuluş kaçkını Said Nursileri
Damat Feritleri iyi bilirsin Mustafa Kemal.

Savaş meydanında
Paçalarına yapışan
Ya da yurt topraklarını arsızca kapışan itler
Yurtseverlerin yüreğinde
Tanrı adına yaratılan gelgitler kadar kırmamıştı umutlarını.

Sen
Kırılan umutlarını
Gecenin karanlığına dökülen yıldızlar gibi toplayıp birer birer
Koca bir güneş yaratmayı
Gemiyi kemiren fareleri
Dönülmez burgaçlara atmayı
İyi bilirsin Mustafa Kemal.

Batı'nın timsah dişli cadısı
Elinde kamçısıyla
İri göbekli küpüne bindiğinde
Kar yağdığında güvendiğin dağlara
Meyve veren bağlara çığlar indiğinde
Gecelerin balkıyan yıldızlarından
İlmek ilmek dokuduğun güneş
Eritirdi mum gibi
Ve açardı yollarını.

O kar yine yağıyor
O çığ yine iniyor
Bizim güneşimiz nerde siniyor Mustafa Kemal?
Bizim güneşimiz nerde siniyor?

Sen ki o güneşi
Gecelerin balkıyan yıldızlarından dokudun
Sen ki
Aydınlık yarınları
Kör duvarların karanlığından bakarak
Ve bilincinin lambasını
Yüreğinle yakarak okudun
Ne
Hortlayan Şeyh Saitler kırabilir
Güvercin bakışlarındaki
Çelik ışıltılı kartal kanadını
Ne
Derviş Mehmet'in gırtlağından höykürenler silebilir
Gönüllere kazınmış adını.

Kimimiz
Senin devrimini doruklara çıkarmak için
Ve halkın onmayan yaralarını yeniden sarmak için
Kimimiz
Senden ayrı
Ve hatta sana inat
Ve seninkinden kat kat
Güçlü devrimlerle geleceğe yürümek için
Ve yobazlığı
Ve tutsaklığı
Ve sömürüyü
Çıkışsız dehlizlere kürümek için
Düştük yollara.

Yaktık kavurduk
Estik savurduk
Yağdık gürledik
Hoyrat bir vurgun yedik sonunda
Yollarda kaldık
Yorgun argın.
Kimimiz çektik teslim bayrağını
Kimimiz yaşama dargın...
İçimiz kan ağlıyor
Dışımız durgun...
Gönlümüz güz çalığı
Kalbimiz kırgın...
Kaldık yollarda Mustafa Kemal.

Anladık
Çıplak elle diken yolmak zordur
Mustafa Kemal olmak zordur anladık.
Ama
İçimizde de kordur yenilginin acısı.

Yakışmaz bize
Yenilginin kıyısında oturmak
Kayın gölgesinde
Aslana özenen tavşan düşleri kurmak yakışmaz bize.
Koyup şapkamızı önümüze
Yeniden düşünmeliyiz.
Doğru yerde
Ve doğru zamanda yükselmek için
Zaman zaman
Alçaklara inmeliyiz.
Yalınkılıç koşarken hedefimize
Biraz da yalın giyinmeliyiz
Umudumuzu
Azmimizi
Öfkemizi.
Yıkılmadan
Çökmeden
Ve yüksünmeden...

Anladık
Çıplak elle diken yolmak zordur
Mustafa Kemal olmak zordur anladık
Ama
İçimizde de kordur yenilginin acısı.
Haydi
Kımılda artık
Direniş mevsimlerinin poyraz yürekli bacısı
Devrim yollarının yiğit delikanlısı
Haydi
Kımılda artık.
Birlikte yürüyelim
Pişmanlıkları koyup bir yana
Aldırmadan dağ tepe
Ova bayır
Irmak dere
Bir çift mavi gözün baktığı yere.
Bata çıka
Düşe kalka
Güle ağlaya
Hep birlikte varmayı deneyelim
Gerekirse bin kere
Bir çift mavi gözün
Baktığı yere.
Gökyüzüne
Ve denizlere
Masmavi...
Gecenin karanlığına
Bin meşale yakar gibi...
Ve
Samsun'a çıkar gibi
Bandırma Vapuru'ndan...

Haydar Bibinoğlu

16 Kasım 2017 1 şiiri var.
Yorumlar