Mutluluğun Nidası
Yüreğimle üşüdüm, zemheri gecelerde
                                           Gönlümdeki ayazın, sebebini sormadın
                                          Kar soğuğu taşıdım, yazdığım hecelerde
                                         Bu nadide sevgiyi, bir gün hayra yormadın
                                       Ateş oldum, kül dedin, ağlama hep gül dedim
                                          Yaralarımı sarıp, bir gün olsun gülmedin
                                           Kor oldu alevlerim, acılarla bal yedim
                                        Bu nadide sevgiye, gel dedim de gelmedin...
                                          Ilık aktı hep kanım, çile çekti sol yanım
                                      Yağmurum ırmak koktu, çatlayan topraklarda
                                        Adım sonbahar oldu, rüzgarla yandı canım
                                         Bu nadide sevgiyle, sararan yapraklarda...
                                        Şu dünya nimetine, yorgun bakar gözlerim
                                       Kül renginden maviye, dönüşmek ahvaliyle
                                        Dokunup sessizliğe, coşkun diller özlerim
                                         Bu nadide sevginin, depresif ruh haliyle...
                                         Dilimden söktüğün şey, mutluluğun nidası
                                       Beynimde sekmeleri, kaybolmasa da bir an
                                           Kolay değil bu aşkın, vuslatına vedası
                                      Bu nadide sevgiden, vazgeçmeyecek bu can...


Teşekkürler Ahmet hocam, saygı sevgi ve selam ile...
Hüzünlü bir sevginin dışa yansıması adeta. Kutladım Mehmet bey içtenlikle...👍