Mutluluğun Rengi

Güneşi sarıya boyamışlar.
Asıl gökkuşağı;
hüzün siyahı.

Yağmur hüznünü kışın boşaltır da yazın atar kahkahasını.
Yoksa kim açıklayabilir kırk derecede don atlet ahmak ıslatmasını.
Kışın soğuktur yağmur,amacı buzul bombardımanıdır aslında.
Fakat yol uzundur; azalır,parçalanır,damlalaşır.
Yere çakılan her damla yol arkadaşını arar ümitsizce.
ve her arayış bir buluştur,göller denizler randevu yeri.
Yazın ise sıcaktır yağmur,sanma keyfinden.
İllaki nemden,
bir de boyalı güneşten.

Şimşek kötülerin fırçası,
Dünya gibi yoktur tuval.

Dört mevsim,dört surat,iki kahkaha,bir hıçkırık,bir bunalım.
Mutluluğun tarifi yoktur.
ya kafa yorulmamıştır ya da hakikat budur.
Fakat dalaveresi çoktur : ''iki gram senden olsun,mutlu olurum ben.''
Mutluluk emsalsizdir.
Gülüşün tektir,huzurun tektir.
Hüzün,hüzne kafa yorulmuş besbelli.
Yalnız kalan çok,intihar çeşidi bol.
Mutluyken gölgeni göremezsin kalabalıktan
Hüzünlü isen, gölgene gölge katarlar.
Varsa odadaki sinekler ya da bok böcekleri.
Hiçbiri yoksa boktan bok aşklar.
Oysa kıymet bilmez bizim insanlar.
Ederler küfürü : '' yalnızlıktan ölüyorum''
Onur,gurur yerlere düşer,kırk yıllık dost sineklerde.
Basarlar iğneyi : '' al sana yalnızlık ''

Mutluluğun resmini çizmişler,
Hüzün arkadan el sallamış.

Bu dünya bir oyundur.
Yeryüzü en işlek tiyatro.
İnsan gibi yoktur rol kesen.
Rol savaşına ne gerek.
Herkes kendine başrol.
Sahne açılır,doğum günü.
Ara ara komedya desen de,
tektir drama !
ve elbet kapanır perde.
Helali hoş olsun alkışlarıyla.
Kapanan perde,cenaze töreni.

26 Nisan 2013 29 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar