Nahoş

Vezüv eteğinde
Ölümü gözlüyordum ki
Aşk peydah oldu
Aşkın içinden bir ten çıktı
Bağırdı dünyaya sessizce
Ben neden ölüyüm diye
Kıpır kıpır oldu her zerre
İnsanlar ağladı
Bir duvara ihtiyaç duymaksızın
Gözler nahoş

Bir buzağı sendeledi
Güzel ahlak yollara serildi
İçildi buram buram kan kokusu

Sen yine geldin
Oturdun baş köşeye
Köleler seninmişçesine
Krallar ayak yolunda ne yaparsa
Sen yapmazsın bilirim
Kibirli dostum benim
Elleri ayakları kin yüklü
Pis dostum benim
Terk et burayı
Yoksa yaşam
En büyük cezan olacak

Kısa parmakların zulmü hakediyor
Görünen bütün mahremlerin de
Sevdiğiniz her şeyi gizleyin
Ben bunu bilir bunu söylerim
Giz iyi şey

Peki ya güz
...
Güz de iyidir baharı gizler

Ya sizler
Dostlarınızdan
Neleri gizlersiniz
Kimlerin yollarını gözlersiniz
Kimleri özlersiniz
Kafiyeyi mi izlersiniz
Bırakın bu işleri
Hayat önünüze düzenli
Dizeler dizmez
Siz bazı şeyleri düzenlersiniz
Ve onlar yerle bir olur

Kardan bir ceset çıktı
Ben neden diriyim diye fısıldadı
Sesten buz dağları çatladı
Korku bitti tüm dünyada
İyi habere ihtiyaç duymaksızın
Gülümsedi insanoğlu

"Kıyamet yakın" dedi kahin
Gözleri pek nahoş

07 Ağustos 2017 181 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 6 yıl önce

    Bir kentte beklerim, ögle sıcağında. Acının kucağı gibi bir kent. Bir kaç sürüngen. Ve bir görünüp, bir kaybolan "Gradiva'm" hayat.