Nakşedilemeyen Küller
Yazıldım ummana deryaya daldım
Hakikati buldum sevdanda kaldım
Geçsin gitsin ömrüm,
boşa yanmadım!
Gördüm iki güzel,
sual sormadım
Hadsiz imiş nefsim yine de hayra yordum...
Biri dostu idi can evimin Muhammed
Biri gece oldu zulmete daldım.
Yine de canıma kastım olmadı
Ali kılıcını Hasan'a vurmadım.
Yanmaya dayandım yine köz oldum.
Hüsey'nin gözünde torundum sevildim.
Aşkın alevine gör ki kör değildim
Dibi bilmez birben değilim
susuz mu kaldım?
Semada durmadım közüne daldım
Yandım yanmaktan ben hiç usanmadım
Seni aramakla hiç mi hiç olmam,
vazgeçmedim.
Cihanı ummanda bir serap gördüm,
dedeler elinden bir abu şarap içtim.
Beni benden, ol eden, bir nuru bildim.
Vardım kapısında kaç yüzüm gördüm.
Pervane aşık imiş idim ben de bilmedim
Döndüm hep döndüm, yine ölmedim...
Bu şiirde yeni bir ben var.
Uzak iklimlerin sıcak çöllerinde
Yakası savrulur kisvemin
Boynuma şal diye
seni takdığımdan beri bağrıma,
Yanar Ali yanar, Muhammed aşkı...
-Közden evvel ne küller varmış!-
Kalemler rengi bilmez ki
Ben yazdım da ne oldu?
Dünyanındır bu bakır rengi
Kaç nesil geçti bilinmez
Sorgular asıl sual
Beni var edeni sen görmedin mi?
Karalıyorum, üç beş satır
Yazamıyorum gönlümdekini
Çiziyorum üç bes figür
Seni asla tasvir edemem ki!
Bulunca siliniyoruz hayattan...
Aşkın gerçeğini!
Dünya sadece zalimlerin dünyası
Gel kurtar kendini sevdiğinin gölgesinde!
Oku! Oku! Oku!
Ama okunduğun yerde üfle çünkü;
Sen ki senden razı değilsiN
hâlâ ömrüm.
Nakşedilemeyeceksin!
Tcpassenger_ierdogan
24.11.2025/An-kara
Sigaraicmedenyazmiyorumveevetdumanı
benimdegözümebiryaşyazımyazımdeğil
belkikışımdırömrünüzçokolsun.
