Nalın

Nalın

düşüncemi tırmanıyordum

özlemlerimde zirvesizdim

yıldızları tutmak gibi

ulaşılmaz bir hayal değildi bu

elle tutulur,

ruha dokunur bir sevgiydi


hatırla

bir çay davetinde

sen

çıkarıp nalınlarını eşikte

öylece durmuştun

saatler benliğinden soyuluyordu

zamanı terennüm eden

her ses

hiçliği konuk ediyordu


üstsüz

başsız

nalınsızdık yürek evinde


çayın yanında bir şey sorduğunda

yüreğimi fiyonkluyordum

yanıklığı üstünde buram buram

sevda kokulu

özel bir sunu gibi

sana,

en yalın hâlimi uzatıyordum


sen gülümsüyordun içimde

gözlerinden nehirler taşıyordu

dağların ulu oluşu güven veriyordu

zirvelerde duru bir yalnızlık buluyordum

yukarıdan aşağıya

çocukluğumu kaydırıyordum


eşikteki nalınlara takılıyordu gözlerim

rüzgar sıyırıyordu bütün hazanları

düşüncem son bir çıkın uzatıyordu

uzaklara yolculuğa çıkıyordu rüzgarla

işte o anda bütün süprüntüler

nazlı bir sallanış kalıyordu geride


sen yüreğimden çekip incecik tülleri

ipe asıyordun bütün kirlenmişliğini hayatın

hayat yeni yıkanmış tül kokuyordu


efil efil yüreğinle

henüz hiç gitmediğim

memleket gibiydin

hiç doğmamıştım belki de

11 Ağustos 2025 415 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (3)
  • 3 gün önce

    Çok güzel anlamlı bir şiirdi...sevgiler...

  • Henüz doğmamış bir hüznün ilk yıllarında, yalın ayak memlekete gidiyor şiiriniz. Güzeldi. Saygıyla