Nasıl Bir Karıncayım
adam yediği yemeğin içinde
hasretin kokusunu alıyormuş
havasına suyuna kapılıp göz açacak olsa
yine o alçak tavanlar
ve dalgınlığı seven duraklar 
kendi içinden geçiyormuş
iç sesim yağmurum çıkmazım 
nasıl bir karıncayım 
nasıl büyümüyorum nasıl
biraz yıldız nasır oluyor geceye
işçi elleri kanayan sabahların
kel patronlarına söyleyin
artık işe gitmeyeceğim
adam yürüdüğü yolun altında
ayaklarına bir gölgenin eşlik ettiğini sanıyor
durup bağıracak olsa ağaç
dallarını açmış havaya 
yapraklar buluta yalvarıyor
söndü izmaritler 
tren yolu tren yolu
atıldılar satıldılar bol İstanbullu
ey yüreği geniş olanın sağdığı yeni gök yüzü
kirlenmemiş masallar anlat bize.



Kirlenmemiş masallar ve yüreği temiz insanlar her zaman bulunan bir şey değil. Kutlarım içtenlikle...👍