Nasılsa Mezar Taşım
Gülüşün gül bahçesi kaş çatışın cehennem;
Efkarıma yol veren sözünü saymadım hiç;
Sensiz geçen günlerim matem üstüne matem;
Aynadaki kahreden izini saymadım hiç;
Varlığın şefkatgahım yokluğun çilehanem;
Gözlerin hicranımı susturmaya bahanem...
Merhamet sayfasını koparıp atmıştın ya;
Ayakların altına düştü kahır yaşlarım;
Sözlerine olmadık iftira katmıştın ya;
Bozuldu ateşkesim başladı savaşlarım...
Hayalin doğan güneş düşlerin kara gece;
Yerle ? yeksan dilimde emanetin tek hece....
Bir dağ nasıl devrilir üzerime gör artık;
Aşk dediğin tetikçin sokaklarda bekleyen;
Dil ucuyla olsa da hani birgün sor artık;
Kimdi diye bir düşün seni cana ekleyen...
Yarınların günahı bugünden kesiliyor;
Hayallerim idamlık peşpeşe asılıyor...
Tükenen umutlarım geziyor adım adım;
Hiddetimi sokaklar saklamaya yeminli;
Oysa senin dilinde ne ahvalim ne adım;
Beni kurban misali yoklamaya yeminli;
Hazırım, emanetin beklemekten yoruldu;
Gözyaşını kendinden saklamaktan yoruldu...
Kirpiklerde saklanan vuslatın sabahını;
Kandırmaya gücüm yok tükendi yalanlarım;
İsyankar kelimemde çekiyorken ahını;
Boş kalan çerçeveler oluyor kalanlarım;
Şimdi kapı açılır celladım sarar beni;
Nasılsa mezar taşım sana da sorar beni...
06/12/2013
Saat: 23:01
Duygulu bir o kadarda güzel bir şiir okudum kaleminizden
sevgimle...
👍👍