Ne Zaman Düşsem...
Ne zaman düşsem bu Reha akşamlarında;
Yıkılır surları kalenin,
Boğulur bütün balıklar sularında dergâhın,
Göçmen kuşlar vazgeçer yolculuklarından
Ve
Tersine döner hüzünler... ne zaman içsem.
Ne zaman kaybolsam dar sokaklarında Harrankapının;
Bin cinayet işlenir.
Kaybolmuş bir çocuk ağlar... yankısız.
Ve analar çığlık çığlığa haykırır o an.
Bir kaçak yakalanır Yakubiyede... kimliksiz.
Ne zaman dağılsam gökyüzüne;
Yağmur yağar Harrana.
Harran...
Esmer çocuk... kurak sevda...
Ağlamaz da gözlerime bel bağlar...
Ne zaman kaybetsem kendimi;
Günaha bulanır peygamberler şehri.
-ki
Her mahallede on camii bulunur da,
Her camide on kişi bulunmaz o vakit.
Ne zaman vedalaşsam yalınayak aşklarımla;
Sağırlaşır korna sesleri asfaltında ayrılıklarımın.
Akabe'de bir otobüs devrilir... ne zaman gitsem.
Ne zaman yansam gurbetlerde... bilirim.
Küllenir köprübaşı meyhanelerinde sarhoş dostlarım.
Ve ne zaman dalsam bu çekilmez dertlere,
Uyuyamaz o gece çileli bir kadın Eyubiye de...
Not: Harrankapı, Yakubiye, Akabe, Köprübaşı ve Eyubiye Urfa'daki bazı semt isimleridir.
27.05.2002/Antakya