Ne Zaman Uslanırız

Öne bak, arkana bak, sağa bak, soluna bak
Haktır diye gittiğin batılın yoluna bak
Gelen bir dal budadı, kanadın - koluna bak
Kırık dala güvendik ağaca yaslanmadık;
Heyhat gardaşım heyhat, hâlâ biz uslanmadık.

Baş örtüsü demode, namaz kılmak irtica
Bale, müzik, futbol bil, dini bilmek irtica
Müslümanca yaşamak ve de ölmek irtica
Bataklığa düşmüşüz dersin ki pislenmedik;
Heyhat gardaşım heyhat, hâlâ biz uslanmadık.

Din - ahlak eğitimi ahlaksızın elinde
Vaadler ve yeminler yalancının dilinde
Kara yüzler maskeli siyaset çirkefinde
Kan - irinle sulandık, Kur'an'la beslenmedik
Heyhat gardaşım heyhat, hâlâ biz uslanmadık.

İlaç diye döktüler yaramıza tuzları
Yük yükleye yükleye, büktüler omuzları
Kılıç değil müslüman! tanı bu boynuzları
Çirkine makyaj yaptık, güzele süslenmedik
Heyhat gardaşım heyhat, hâlâ biz uslanmadık.

"Birlikten kuvvet doğar" Din şahlanır, bildiler
Türk, kürt, arap diyerek müslümanı böldüler
Mehmed, mehmedi vurdu; bakıp bakıp güldüler
Gardaş vurmak yerine oturup paslanmadık;
Heyhat gardaşım heyhat, hâlâ biz uslanmadık.

Deyyuslar ulu şimdi, bey ve paşa dediler
Kurt içinde bir koyun yaşar, yaşa dediler
Nerde bir ateş varsa bize maşa dediler
Çektik - çektik sineye "hık" diyip seslenmedik;
Heyhat gardaşım heyhat, hâlâ biz uslanmadık.







28 MART 1998