Necip Fazıl'a Sorular...

"Beni de Allah ve Resul aşkının yanık bir örneği
ve ardından bir takım sesler bırakmış divanesi
olarak arada bir hatırlayınız!"

Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK

-I-

Aşk... Aşk... Dediğim şu çile
Meğer bilmeden alnıma yazılmış
Dışımda aradığım bilmece
İçimde Necip Fazıl'mış...

Ses ses, nefes nefes her ânımda
Üzüntümde, sevincimde o hep yanımda
Ayrılık, hasret alev alev kavururken
O; bir damla serinlik olur kanımda...

Rüzgâr olur, dağıtır efkarımı...
Umut olur, yaşatır yarınımı...
Sevdâ olur, aşk olur, kor olur
Bilmece olur, kaynatır kanımı...

Hocam; sebep ne sebepsizlere?
Nasıl sâhip olur bir hiç, sâhipsizlere?
Neden kararır gece, gün batımında?
Niçin boyun eğer insan, yüreksizlere?...

Ellerimde bir avuç mor menekşesin...
Gönlümü kavuran sonsuz ateşsin...
Mânâda seni göremeyen gözlerim
Karşıma çık da maddede seçsin !...

Bir çıkış göster bana maddeden...
Ya bir yapraktan ya da bir habbeden...
Ben dev olur, cüce olur çıkarım
Yeter ki, yanımda ol; tut ellerimden !...

-II-

Beynimde kâinattan büyük bir balyoz
Çevremde yalanlar, yalanlar hep yoz...
Bu hayat, bu dünya nasıl bir bilmece?
Yaşam, insanlık, kâinat sanki yap-boz...

Bozacaksak neden yapıyoruz bunları
Amaç nedir?... Nedir bu aklın oyunları?...
Yapacaksak eğer, ârızalar nerede?
Akılla bulunur mu görünmez yolları?...

Akıl sonsuza akar gider... Ama nasıl?
Söyle bana; neydi senin meselen asıl?...
Kıpırda, ayağa kalk, davran dedin...
Dedin de, yolunu bulamadı bu akıl....

Ne yapsam ne etsem de kurtulsam
Bir saniye olsun yanında kalsam?...
Bir gül olsam, bir kırmızı karanfil
Ne etsem de nefsime galebe çalsam?...

Nefis, koca elleriyle sıkmış boğazımı...
Kötü nefesiyle nasıl da bağlamış ağzımı...
Bir köprü olur musun gözümden gönlüme?
Sanatından bir zerreyle kaleme al yazımı...

Kalem elimde çaresiz, gönül tutsak...
Ellerim beyaz kağıtta; birlikte yazsak?...
Gönlünden gönlüme akıveren sevgin
Nefse hapsolmuş gönlümde kıvranır ağır aksak...

Bir bilmece mi, bir soru mu cevapsız?
Defterim karalama dolu, hayırlar sevapsız...
Bir dert oldun ki içimde; büyüdün...
Nasıl gelirim huzuruna; böyle hesapsız?....

Korkuyorum hocam; layık olamazsam
Bakışlarının ağırlığında dimdik kalamazsam
Medet eyle, nerede sana giden yol
Her yer karanlık, bir kıvılcım, bir ışık olsan?...

Kahrolurum huzurunda, acizim, hiçim
Yanar kavrulurken sevdanla her ân içim
Yardım eyle de bir yol göster bana
Bu ne zalim ayrılık?... Ne zor bir seçim?...

Zaman, zamansızlıkta kaybolmuş gitmiş...
Varlık yoklukla kara ellerde yitmiş...
Bir küçük umut vardır diyordum hep
Görüyorum ki nefs elinde o da bitmiş...

Ömür ânbeân tükeniyor, vakit daraldı
Umutlarım, hayâllerim hep sende kaldı
Beni sana çeken bir kalın ip vardı
Sanat, sanatsızların eline kaldı...

Bir resimde seyrettim endamını
Buldum, dedim, şu gönlümün adamını
Ölçtüm, biçtim, tekrar tekrar tarttım
Yine de korktum, yanlış atmaktan adımımı...

Her yanımı sarmış simsiyah bir boşluk...
Gönül, ebede köprü, gönülde sarhoşluk...
Geçmişi gömdüm bir servi ağacının dalına;
Gözümde şimdi, ufukta senden bir ışık...

Aynalar yalancı Hocam, yalana yalan söyler...
Varlıkta yokluk, yoklukta beyinler...
Hakikat nerede, hangi derin kovukta?...
Köhnemiş dünyada yalan olmuş şiirler...

Yalanlar söylenir, yalan yaşanır olmuş
Her yer yalancıyla, yalanlarla dolmuş
Doğru; bir okyanusta kaybolmuş inci ise
Sonsuzluk Denizi'ne dalanlar onu nasıl bulmuş?...

-III-

İçimde kıymık kıymık bir sıkıntı
Nereden gelir, nereye gider bu akıntı?...
Yüreğim de ellerim gibi bomboş
Ve saatimin rakkasında zikir; salıntı...

Umudu unuttum, deryana daldım...
Sakarya'nın kıyısında oturdum kaldım...
Duydum, ayak seslerini şanlı ordunun
Sakarya'nın çamuruna bir avuç beyaz çaldım...

Zindandan haber bekleyenler var
Hayat denen zindan kâinatı sarar
Bir ışık gelsin, biraz aydınlık istiyorum
Başımın tâcı, Hocam'dan haber var...

Hayat geçirmiş dişlerini kanıma
Yalanı, aynalarda koymuş karşıma
Aksim silinmiş kayıp aynalardan
Nefs ne işler açmış garip başıma...

Bir sual var, cevabı içinde ama
Cevabın sualini kaybetmiş bir âmâ...
Arasan da bulamazsın, yollar karışık
Doğru yolu bulmadan, cevabını arama...

Sağırlar sultan olmuş yalan ülkesine
Çirkeflik yükselmiş dizlerin üzerine
Soğukluğu sarmış dünyayı sevgisizliğin
Leylâ Mecnun'a hasret, Arzu Kanber'ine...

Kerem Aslı'yı arar durur yana yakıla...
Sevdâ can çekişir yerlerde, itile kakıla...
Ya biz neredeydik güneşe göç varken?
Biz mi kaldık dünyada, insanlıktan hatıra?...

İnsanlık bir kara çember, bir kelepçe
Ayağımda pranga, kolumda bilekçe
Yerine ne de çabuk ulaşmış gördün mü
Hocam'ın gönderdiği o pulsuz dilekçe?...

Mâruzâtım var, dinleyen olur mu beni?
Şikayet etsem kızar mısın sana, seni?
Dünyada her şey eski, hayat ve ölüm de
Tek bir yol vardır sana çıkan, o yepyeni...

Aynalar yalancıymış Hocam, insana
Akıl bir serseri gibi kafa tutar zamana
Sanatın anlamını sen yazdın... Şükür...
Nasıl güç yetirdin sanatsızlara ilâna?...

........................................................................

Üstadım,
Daha nice 26 yıllar senin sanatın, senin mirasın başımızda tac, yüreğimizde sevgi ve kalemimizde mürekkep olarak sürecek...

Yüce Rabbimiz, gani gani rahmet eylesin, mekanın cennet olsun.

Seni çok ama çok özlüyoruz...

Sana layık olamasak da...
Daima gönlümüzdesin...

25 Mayıs 2009 96 şiiri var.
Yorumlar (13)
  • 14 yıl önce

    Niçin küçülüyor eşya uzakta? gözsüz görüyorum rüyada nasıl? zamanın raksı ne bir yuvarlakta Sonum varmış onu öğrensem asıl?

    şiir mukkades eşiğin süpürgesi bende süpürücüsüm derken üstad en büyük sırrıda ÇİLE SİNDE veriyordu,

    şiir mutlak Hakikatı arama işidir... ama ilim bunu polis gibi gerçeğin kapısını çalarak bir pusulayla yapar, şiirse kapıdan değil bacadan gizlice girmenin yolculuğudur..demektedir...

    ve bilgeliğede de , bilmediklerimizle bilebildiğimizi mukayese edebilseydik bilmek kelimesi ortadan kalkardı diyerek cevap vermiştir..ve gerçek gayesiniii ve sıırını da yine ÇİLE verir,

    atomlarda cümbüş donanma şenlik ve çevre çevre nur çevre çevre nur iç içe mimari iç içe benlik,

    Bildim seni Ey Yap bilinmez meşhur...

    üstadı anlamak çilesinin ve fikir işçiliğinin ızdırabını her yüreğe nasip etsin Allah..

    ruhu şaad olsun....

    Saadet gökçe bu ahdı vefanızdan dolayı ve üstadın derinliğine yaraşır şiiriniz adına kutluyor ve teşekkür ediyorum...

    emeğinize ve yüreğinize sağlık....

  • 15 yıl önce

    👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍 Beğeniyle ve takdirle okudum.Son zamanlarda okuduğum nadide eserlerden biri. Sonsuz tebrikler ve saygılar.

  • 15 yıl önce

    O elinizde tuttuğunuz kaleni hiç bırakmayın. Teşekkürler çok 👑 bir şiir okudum. ud83cudfbb canı gönülden. 👍👍👍

  • 15 yıl önce

    öncelikle mükemmel bir şiirler ordusu yazmışsın tebrikler .büyük üstad a sayğı ve rahmetle anıyoruz.

  • 15 yıl önce

    sevgili Saadet

    seni yeniden şiirlerinle görmek ne güzel özellikle de böylesi büyük bir ustayı

    anan dizelerinle

    tebriklerim çokud83eudd20