Nefesine Gül Yağından Fırtına

Dilime dolansa da karşı köyün delisi
Umudun yelkenlisi kıyılara vuracak
Ahvalimi okuyan çûn erenler velisi
Elbet âkibetimi ırgalayan soracak

Tarumar olacağım kalbime hançer iner
Ankanın kanadında çölde susuz bilirim
Gayyanın derininde elbet fırtına diner
Yusufun gözlerinden süzülecek kibirim

Uzun yol koşusuyum maksudun solağında
Akıl pervanesinde döner dil-i zebânım
Günsüz ayazlarımın virane yolağında
Ardımdan soluklanır geçer çeşm-i revânım

Dalgalı nehirlerin günü güne asılır
Seyreyler çarkı felek eserini yuvadan
Kızgın güneşin yağı balçıklara basılır
Kuş keser görüntüyü kanatlanır havadan

Nefesime güllerden bal işleyen arılar
Bugün meçhule gider kaderimin ziyâsı
Kanaviçe üstüne yakışır mı sarılar
Kendini beğenmenin dayanılmaz pâyesi

Akıyorum şiirin hüzünlü vedasına
Betim duvarlarını önüme yıkan eller
Gül yağında fırtına koparmaz edasına
Şiirin fiskesine uzanır meçhûl keller

Uzun metrajlı hece denemem...