Nerde Güvercinler

Çınaraltı tarumar

Ne bir dervişi andıran

Saçlı sakallı Hüseyin Avni Dede var

Ne sevgililerin başbaşa verip

Dertleştiği çay içtiği masalar...


Refik Durbaş şiirlerindeki

Çınaraltı şimdi tarmuar

Bir başına kimsesiz...

Ne merakli gözlerle

Etrafi izleyen insanlar

Ne tavşan kanı çaylar...


Birileri küçücük tezgahlarda

İncik, boncuk, antika şeyler satarlardı

Üniversiteli gençler Çınaraltına

Varlıklarıyla, ateşli tartışmalarla

Renk ve neşe katarlardı.

Herkes bilirdi o serinliği o loşluğu

Caminin taş duvarlarına

Ve ulu çınara borçlu olduğunu...


Ne artık o Çınaraltı

Ne o Sahaflar Çarşısı var

Ne uçuşan güvercinler

Nerde o sandalyeler, o masalar?

Ürkek birer ceylan gibi

Gözleri ışıl ışıl

Kalp atışları duyulan sevgililer...


Aslında her yan tarumar

Ne Çınaraltı, o Çınaraltı

Ne o Eminönü, ne o Üsküdar...

Ne İstanbul, o İstanbul...


17 Eylül 2019 55 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (1)
  • 4 yıl önce

    ..üstadım bir yerlerden vurduğu kesin içe doğru sızarak görünmeden-kimi aleni kanayan yaralar önemlidir diyordu haklı olmak yetmese de ''yenilemezdi zaman'' gaddar ve acımasız İstanbul ve sembol Çınaraltı da çok seviyoruz güvercinleri tabii '' insan elinden '' gidenlerini değil anımsadım hüzünle elbette çok kutlarım tebriğimle..selamlar...