Nereden Bileceksin Ki?

''Ne kadar iradelisin, sana gerçekten hayranım''
Diyorsun, canım, bana...
Sen öyle zannetmeye devam et,
Bu ikimiz için de belki daha iyi...

Ama, ah bir bilseydin sen de gerçeği,
Bunun nasıl bir irade olduğunu, bir bilebilseydin..

Kalbimden yükselen çığlığı duymayasın diye,
Onu, hangi zorluklarla susturduğumu,
İçimdeki, hergün biraz daha solan çiçeği,
Görmeyesin diye,
Yapay çiçekler gibi sempatik gülücükler dağıtmanın,
Ne kadar zor olduğunu,
Teninin kokusunu koklayamadan,
Sadece uzaklardan hissetmenin,
Yarım bıraktığın her kadehi acele kapıp,
''Onun dudakları'' diye içmenin,
Sana karşı ilgisizmiş gibi davranıp,
Ellisini çoktan aşmış erkeği saklamaya çalışarak,
Onun yerine,
İçimdeki, küçük, muzip ve neşeli çocuğu oynamamın,
Ne denli çelikten bir irade olduğunu,
Sen nereden bileceksin ki, tatlım?
Nereden bileceksin?

Sen, meclisten gidince,
Ben, geri kalanlara,
Abartılı ve zoraki kahkahalar atarken,
İçin için, alev alev yanan yüreğimin,
Nasıl kan ağladığını,
Sırf adet yerini bulsun diye,
Kolbastı oynamanın,
Duygularım hissedilmesin diye,
Sen dahil, herkese,
Devamlı rol yapmanın,
Sana hep, iyi bir dost,
Şefkatli bir ağabey,
Sadık bir dert yoldaşı olmak zorunda olmamın,
Öldüren kalp ağrısını,
Hep kontrollü olmanın,
Sadece bedenimi değil,
Duygularimi da prangalara vurmamın
Ne acıklı bir hikaye,
Ne korkunç bir işkence olduğunu,
Bahsettiğin iradenin bana nelere malolduğunu,
Sen nereden bileceksin ki, güzel kız,
Nereden bileceksin?

Senin yokluğunda, sana yazdığım şiirlerim üzerine,
Adeta, doktora tezi hazırladığımı,
Ne yazık ki, sana tek kelimesini okumadığım,
O duygusal şiirlerimi,
Kaç ton gözyaşıyla yazdığımı,
Ne, şu cefakar kalbime,
Ne sevginin kuşatmaya aldığı şu beynime,
Ne de bedenimdeki hiçbir hücreme,
Söz dinletemememin,
Laf anlatamamamın,
Bu iradenin,
Sadece ve sadece mecburiyetten olduğunu,
Sen nereden bileceksin ki, a canım?

Bilemezsin, tabii.
Sen, o acıyı, o ızdırabı, o işkenceyi,
Hiç, ama hiç bilemezsin.
Olmasının mümkün olmadığını bilmenin,
O imkansızlığı görmenin,
Ne kadar yıkıcı,
Ve insanı hayata küstürücü olduğunu,
Günlerce, aylarca,
''Acaba mı?'', '' Acaba olurmuydu?'' diye,
Doludan boşa, boştan doluya aktarıp,
Hesaplar denizinde,
Boğulmak üzere olmanın,
''Neleri göze alamayacağımı'' düşündükçe,
''Gerçeklerin'' karşıma nasıl sıradağlar gibi dizildiğini,
Ve beni altına alarak,
Nasıl çatır çatır ezdiğini,
Bütün bunlara rağmen,
Sana karşı ''iradeli'' olma mecburiyetimin,
Nasıl bir şifasız kanser olduğunu,
Sen, nereden bileceksin ki,sevdiğim?
Nerden bileceksin?

Bilemezsin canım, bilemezsin,
Bu çelikten dediğin iradenin,
Şu ümitsiz aşka ne bedeller ödediğini,
Bilmek istesen de bilemezsin...
Sen, sana olan meylimi gayet iyi biliyorken,
Ve ben ince hesaplar,
Pembe hayaller ile boğuşuyorken,
Senin o gamsızlığının,
Beni nasıl gönülden incittiğini,
Bazen, herşeyi göze alıp,
Sana yaklaşmak arzusuyla yanarken,
Ve sana sadece ve sadece bir nefes kadar yakınken,
Yine de sana dokunamamanın,
Seni okşayamamanın,
kokunu koklayamamanın,
Nasıl bir ölümcül acı olduğunu,
Bu irademin bana nelere malolduğunu,
Sen nereden bileceksin ki, canım kız ?

Seni iradeli sevmenin,
Nasıl bir ebedi açlık olduğunu,
Seni her görüşte,
Şu zavallı kalbime,
O dayanılmaz acıyı yüklemenin
Nasıl affedilmez bir günah olduğunu,
Bu yükün, nasıl taşınmaz ağır bir yük olduğunu,
Sen, nereden bileceksin ki, deli kız?
Nereden bileceksin?

07 Temmuz 2009 132 şiiri var.
Yorumlar (2)
  • 15 yıl önce

    uzun ama son derece

    akıcı bir şiir okuttunuz bizlere

    muhterem arkadaşım,

    seven sevdigini söylemez gizlerse

    sevilen nereden bilcek sevildigini,

    sevgiler paylaşılmal bence.

    yüreginizden sevgiler eksik olmasın degerli dost

    nice paylaşımlatda buluşmak dilelkerimle esen kalın saygılar 👍

  • 15 yıl önce

    Seni iradeli sevmenin, Nasıl bir ebedi açlık olduğunu, Seni her görüşte, Şu zavallı kalbime, O dayanılmaz acıyı yüklemenin Nasıl affedilmez bir günah olduğunu, Bu yükün, nasıl taşınmaz ağır bir yük olduğunu, Sen, nereden bileceksin ki, deli kız? Nereden bileceksin?

    mükemmel