Neredesin Sen Namus
Hayat bu yalan gerçek içiçe
Yalanları sürü sürü 
Gerçek bulursan eğer öp koy başın üstüne
Koşu atları gibi  ömrün
Ya tutarsın sıkıca 
Ya koyverirsin usulca
Koyveren ben olsam da 
Kol gibi giren var ya
İşte,
Çıkmadan durur hâlâ 
En derin yerinde öylece
Ömür dediğin oyalayan tatlı oyun,
Gah hay hay ile geçer
Gah vah vah ile
Canını yakmışım ya bir kere
Bir çok keferenin
Ahı da tutmuş bir iki  esveteğin
Kalır mı hay hay ı 
Ne gezer!
Gezse gezse içimde bir zehirli yılan gezer
Arasıra damardan
Dönüversem kulaktan
Geçer durur ırzına insanlığın namusun
Namus yoktur hainde nankörlük beri dursun
Sokulmadık yer hani dönsem baksam mı acep
Ya dönerken  yüzümden sokarsa adi celep
Ee neylersin artık kanun bu olmuş puşta
Eden bulurmuş elbet, meğer etmemiş ola
Seni ha sokmuş yılan denen sürüngen
Ha koynunda beslemişsin aç itleri küçükken
Bir sürü yalan dolan akraba...
Varsa aşın ve işin üşüşürler bir anda
Leş yiyen adam bunlar 
Adama ayıp olur, olsa olsa,  doymak bilmez  akbaba
Hak bilirse ne ala,bilmezse ben nerden bilem
Bunca puştun içinde meğer ederse  kerem
Ayırana aşk olsun sürüsürü adamcık
Pezevengi hangisi hangisidir bay  kancık
Avcılar kahvesinde palavracı avcıyım 
Ya on ikiden vurur yahut ıskalarım
Yerin geniş,i salla salla dur Tahsin
Ne barutun var artık ne saçması tüfeğin
Bari çağır Recep'i deviriversin şişeyi
Belki buluruz bu gamda  az da olsa neşeyi.

