Ödünç Güfte
Kimse bilmez ömrümüzün her anı,
Belki bize gelecekten ödünçtür...
Anaların, ataların mirâsı,
En son demde ölecekten ödünçtür...
Gözden imâ, telden nağme, kalpten ün,
Ezber, yazı, tohumlardan ilk sürgün,
Bunca gayret, arayışa ters dürbün,
Bildiğimiz, bilecekten ödünçtür...
Dertli dolap bulağında sorgular,
Bilinçaltımızı deşen burgular,
Alnımızda kan terleyen kurgular,
Hâlimize gülecekten ödünçtür...
Muhabbetin olsaydı bir durağı,
İstemezdik ne yol, ne de ayağı,
Düğün, dernek, görgümüzün duvağı,
Sevgimizi bölecekten ödünçtür...
Ünvan, isim, mevki, makam kaygısı,
Soy-kütüğü, sonu toprak yaygısı,
Ecel korkusuyla mezar saygısı,
Adımızı silecekten ödünçtür...
Yarınlarda gizli dünün vurgunu,
Ezel dediğimiz ebed yorgunu,
Saatin yel kovan akrep oyunu,
Zamanı da delecekten ödünçtür...
Torunlardan emânetse bu güfte,
Ozan dilek ezgilenir sır beste;
Bilge canın tapşırdığı gül-deste,
Mahşerdeki kor çiçekten ödünçtür...
son derece anlamlı bir şiir
okuttunuz yine bizlere sayın hocam
kaleminii kıskanmıyorum dersem
yalan söylemiş olurum
kutlarım usta şairi
saygılar efendim
tebrik ederim abim
yüreğine kalemine sağlık
👍👍
Hecedeki akıcılık.... Konunun örneklemesi ve ruhu okşayan hüznü.... Harika bir şiir okudum.... Sağol Yusuf bey..... Saygılar.....