Oğlum

Hayatın için git gideceksen, bu şehirden
Yanlışlarımız , üzmesin seni
Unutma, her ağaç sarar yaralarını
Sürgününe zarar vermeden
Hiçbir insan doğma hakkını seçmiyor
Kök çürüdümü, ağaç devriliyor zamansız
Sürgünler savruluyor,umarsız
Her şey kendi içinde vuku buluyor anlayacağın
Her ayrılık savuruyor

Savrulmamalısın oğlum
Filizlenmeni bekledim , düşmek için ihtiyar dalımdan
Şimdi doğurma sırası sende
Hayata kısır kalma sakın
Dev bir yapraksın, yeşil ve tanıdık
Bitkiler güneşi sever biliyorsun
Güneşsiz olmasın hiçbir sabahın, ve aşksız
Sevdiğin kadının kokusuyla uyan sabahlara
Seninde kavgaların olsun
İhanetlerin olsun ,yalanlara
Hayatı ıskalama sakın
Geleceğini, kendi ellerinle yaz, sağlam ol
Ekmeksiz, ömür geçmiyor
Ve hiçbir aşk doymuyor
Kendi ellerini sev
Bazen yüreğine koy onları, dinle
Seni ne kadar sevdiğini söyleyecektir
İkiniz birlikte çok şeyi savurursunuz
Hayat fırtınaya, döndüğü zaman

Öğütlerimi unutma, oğlum
Sularken suyuna kattığım, sevgiyi, sabırı
Evladına can suyu verince
Bırak özüne yürüsün
Sakın ha, mutsuzsan ona sorma
Toprak, eksi elektiriği alır biliyorsun
Ve hiçbir gübre
Çare olmaz verimsiz toprağa
Ömrünce ,çürük bir bitkiyi
Taşırsın, umarsız yarınlarına
Aşksız vefasız suçlu yaşarsın
Yaprak açmayı bilmediğin için
Unutma her kan kendi damarlarında akar

Sen olmayı unutma, oğlum
Başka hayatlara ,teğet geçme, dokunmadan
Hakketmezsin, yaşama hakkını
Hiçbir sabah, bahar olmaz sende
Haksızlığa uğradığında olur
Ne akıl almaz acılarında
Dibe vurmaktan korkma
Her bitişin, başlangıç olduğunu bil
Kendini sensiz,bırakma yeter
Sevdiğin bir kadın olsun hayatında
Cebinde ekmek alacak paran ve barakan
Ve Tanrıya inancın
Üretimlerini çekme, hayatından
İnan'ki, her dipsiz kuyunun üstünde
Işıldayan bir gökyüzü vardır.
Sonsuz yokoluşlara tanık olsanda ömründe
Hayata kaldığın yerden ve kalanlarla devam etmeyi bil
Bana söz ver bunun için


Ve beni mutlaka bul, oğlum
Hayatın dolu'da olsa ,boş'ta,buralardaysam
Gerçekten körse,düştüğün kuyular
Elimden hiçbirşey gelmesede
Sana güneşi anlatırım
Ve inan gece ,gündüz, soğuk, ayaz fark etmez
Gelirim koşulsuz
Küçük bir fidan gibi sularım
Kimbilir o gün mutsuz, yenilgin olabilirim, farketmez
Sen benden önce hissettiğim tarifsizimsin
Verecek bir yeşil dal bulurum inan
Dünya çöl olsa'da

Rehavetinin tadını çıkar, oğlum
Tanrı sana bazen, cömert davranabilir
Terazinin kefelerini sakın şaşırma
Her kayıp, yitiştir insan yüreğinde
En büyük yatırımın kendin ol,ama bencil olma
Hiçbir yalnızlık, mutluluğa dönüş yapmaz
Bırak dağılsın evin, bazen hayatın
Bölüş elmalarını, ısırarak ye
Bir sepet altın meyve, süs durmasın masanda
Dokunmadan ,seyretme hayatını
Emniyet kemerini sıkı bağladıysan
Azıcık sürat yapmaktan korkma
Asfaltın kızgınlığını hisset
Manzaranın doyumsuzluğunu bul
Kendini bırak samyeline bazen
Ama uygun bir benzin istasyonunda mutlaka dur
İnce bir fanüsün olsun daima, kimsenin dokunmadığı
Ve asla izin verme, özüne yabancı su girmesin
Seni kırık bir bardak gibi atarsa hayat
Sevdiğin kadının saçları bile uzağına düşer
Ve hiçbir insan önce ekmeksiz, ve özsüz,
Sonra sevgisiz yaşayamaz
Hayatında hep üç mum olsun
Sen, amaçların ve sevgi
Biri sönerse diğerini yak
Hepsi sönerse kendini mutlaka yak
Sevgi kılık değiştirebilir
Amaçların, dev bir mum veya ,cılız bir fener olsa'da
Yaşar ölüm olmadıkça
Özssüz kalırsan,başka sen bulamazsın
Kendini hiçbir koşulda unutma
Fenerin ol. yolunu aydınlat

Ben eski bir sokak lambası gibi,çekilmem ömründen
Her daim ışıklı, ardında,ama uzak
Her sabah'a gülerek başla
Ve nasihatlarımı al yanına, yola çıkmadan, oğlum
26.ARALIK.2007/S:11.00