Ölmeden Çürümek
elbet bir gün susacağım,
kendi sesime boğularak.
bu tıkabasa yalnızlık
öldürüyor beni —
ruhumun paslı menteşelerinde
inliyor kapılar.
yapmacıktan da olsa gülmüyor artık
cemal-i harabım,
aynalar bile usanmış benden,
aksimi kusuyorlar suratıma.
küllerimi biriktiriyorum,
her nefeste biraz daha eksilerek.
içimdeki çocuk
çoktan kör olmuş gökyüzüne,
artık yıldızları dinliyor
ışıktan değil, sesten tanıyor.
ne zaman bitecek
cehennem azabım —
zamanda nabız yok,
saatler de kan sızdırıyor kadranlarından.
ben hâlâ buradayım,
ölümün provasını defalarca yapan
bir gölge gibi.
dinliyorum
hatıralarımdan silinişini


