Olsun
Yelkovan dönmez mi tersine gülüm
Çelik çomak zamanlarına
Hani hayat binmemişken omuzlara
Saklambaç oynarken köşe başlarında
Senin saçında çift örgü, fiyonklu kurdele
Benim başım bitlenmesin diye kesilmiş üç numara
Sen anana teslim
Ben kıyamete
Bir daha yazılmaz mıydık o okulun birinci sınıfına
Mazot kokan tırabzanlarında yürümez miydik düşe kalka
Bir de emperyalizmin hediyesi suya karışmış süt tozlu bardaklar
Kadeh gibi tokuşturamaz mıydık sandviç zamanlarına.
Bak şimdi
Rakı vuruyoruz şerefe
Hangi şerefsiz anların şerefine
Kulaklarımızda bir sürü hüzzam
Keman dinliyoruz çingen delikanlıdan
Arabeskleştik
Farkında mısın yine ihtilal türkülerini unutturdu
İçimizde dalgalar boyu figan
Oysa memleket kadardın sen
Memleket sen kadar kocaman
Yelkovan dönmez mi idi tersine gülüm
Çelik çomak zamanlarına
Ya da mıhlanmaz mı
Sırtımızda küfeler dolusu hüzzam
Varsın kalsın böyle
Olsun, çürüsün de büyüsün masal...
Sevdalısını ve kendini en büyük görmek.Kutsala çıkarmak.Nereden düştü şairin aklına?Öyle bir benzetme ki,unutulması olanaksız.Sahte sevgilerden uzak,gerçek bir sevgiyi anlatıyor.Yaşanmışlıklara dair içsel sorgulamalar da elbette güzel.Değerlendirmelerinin cevabının olumsuz olmasından üzüntü duyuyorum.Sevgiyle kalınız değerli şair. 😙😙😙😙😙😙😙