Ölüm Rabıtası

öptüm

taş kesildi dudaklarım

mahur dinginliği vardır artık gecenin

ama sen, tüm bu zamanların ardından

yırtarak geceleri

necip bir girişle çıkageldin

şaşırdım, karma karışık kesildi aklım

dağınık odalar içerisindeyim

üstüm başım yobaz bıçakla deşilmiş gibi

keserek gövdemi, ağrıtarak başımı

tüm olanları sana anlattım

yoğurarak ellerimi usandırdım kelimeleri

artık tek bir cümleyi zayi edemem

hakkım bitti


her neyse bu yoldan saptıran

ya da yola vardıracak olan

hepsini elimin tersiyle ittim

oturdum, en başından söz verdim

durmadan tekrar ettim kelimeleri

sesimi kıstım, artık konuşmuyor gibiyim


biliyorum, hep zor gelir susmak

ağır bir yaşamdır yaşamanın böylesi

katlanarak üstüme üstüme kusuyor zaman

kutlanan tüm doğumlar kadar

hatırlanmayan bir ölü gibiyim


yalanlar yalanlar üstüne

gereken tüm yeminleri ettim

aynada bakan benmişim kendime

düzensizce hayıflananda

inkâr ettim

durup kaldırdım çehremi

betim benzim atmış yaşamaktan

bir oğul, bir kız yetiştirecek yaşa geldim

hiç bilmeden öylece geçip gitmiş zaman

sanki dönmüş de dönmüş dünya

çehremde döner şimdi yüzünü sana

ne de olsa vakit kalmamış

ağırlaşan bir vücutla dadanırım kapına


az kaldı

bu sis dağıtır yüzünü bana

kulağımda silinmeyen o beyhude laflar

durup çalar kapımı her saat, her dakika

ne de olsa o kapının ardında var biri

kekeleyen ağzından

heyecan yüklü yalvarışlar akar

bir adam peydah olur, ötekilenir yaşam

biri gelirken biri gidecektir, bu muhakkak

ağzımda dağılır o ekşimeye yüz tutmuş zaman

17 Ekim 2025 8 şiiri var.
Yorumlar