Ölüm Sessizliğin Az İlerisi

Düşme benliğimin çapaklarına
Ölüm sessizliğin az ilerisi
Gözlerim koyuya çaldı bu gece
Bulutlar susuzluktan çatladı gene
Ve toprak sırları bağrına bastı
Kan revan içinde ayak izlerim
Yokluğun benliğimi darına astı
Perdeden çekildi tüm gerçeklerim

Şimdi anılarım düştü eline
Sarhoş uykusuz senaristlerin
Kaç kişinin katili olacağım kim bilir
Kana gene bulanacak ellerim

Ölüm sessizliğin az ilerisi
Konuşan gerçekler susansa benim
Bir adımım kaldı o soğuk gerçeğe
Sessizlikten ötesine geçmedim

Sessizlik şehrine misafir oldum
Kimliği baş ucunda durur evlerin
Ve oturdum çöküp mezar başına
Ölümüne sessizliği dinledim

Kimi çok şeyler anlattı bana
Kimi sustu sustu inatla
Kimi benliğime bir oyuk açtı
Dipsiz bir kuyuda buldum kendimi
Çıkması çok zaman alacaktı
Sustum ve onlardan saydım kendimi

Sustukça susadı ruhum rahmana
Eski bir ben vardım andım kendimi
Konuştukça sessizlikle derinleşti her mana
Gerçeğin koynunda sandım kendimi

Ölüm sessizliğin az ilerisi
Sus şair sessiz ol gelir gerisi
Sessizlikle başlar tüm fırtınalar
Sessizliğe gebe tüm bu çığlıklar
Sus sessizliğin haykırsın bırak
Sesini bastırsın yaygaraların
Yürüsün gerçeğe yalın ve çıplak
Üstüne kapansın tüm naraların

Ölüm sessizliğin az ilerisi
Sus şair sessiz ol gelir gerisi

16 Aralık 2009 105 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (3)
  • 15 yıl önce

    Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim.

  • 15 yıl önce

    Ne güzel bir şiirdi. Hiç bitmesin istedim. Susmayı dillendirip haykırmayı yüreklendirmişsiniz. Bu harika şiir için TEŞEKKÜRLER Mahmut kardeşim.

  • 15 yıl önce

    Çok da fazla susma şair yaramıyor ülkeye,ellerine sağlık....