Ölümden Öte

Ölümden Öte

Vazoda kurumuş papatyalarım

Perdem zifiri karanlık sıgara dumanından

Günler hep aynı

Pazartesi perşembe pazar

Takvim 24 Haziran'da tıkanmış kalmış

Umudun ölüm günü demek ki

Şimdileri kağıt topluyorum sokakta çekçekli arabamla

Ölümden öte köy varmış 

Tırnaklarını geçirerek öğretti hayat

Sanki Medinenin çöllerinde veda tepesinden yuvarlanıyorum

Kızgın kumları doluyor göz kuytularıma 

Dudaklarım çorak topraklara dönmüşken

Fısıltı halinde ismini sayıklıyorum

Uçan halısıyla bedevinin biri ıssız buzul adasına atıyor bitap bedenimi

Derken adriyatik açıklarından kayan bir gemi fark ediyor 

Turuncu rengiyle transatlantik tayfası olarak buluyorum kendimi

ütopyalar birbirine giriyor  

İnceden karın ağrısıyla kendime geliyorum İspanyada

Emevilerden kalma sırça sarayların birinde yemeğe davetliyim 

Limon soda tuz istiyorum garsondan 

Hindi dolmasını Arabian feast diye servis ederken

Flamengo yapan iki esponolaya eşlik ederken buluyorum kendimi

Tuvalet faslından hemen sonra 

Neon lambalarıyla  büyük puntolarıyla ihtişamıyla heybetiyle göz kamaştıran

Sicilya adasında Bi pavyonda buluyorum kendimi, 

Sokaklarında zeytin kokusu

Şarabım massandra 1775 napolyon döneminden

Devrim kırmızısı, kırmızı rujuyla ince belli bir hanımefendi sanki

Benim küçük ayaklı Massandra'm

Genzimde kaldı güzel tadı

Sabahın ilk ışıklarına gözlerimin feri dayanmıyor

Çeşme ayakla açmalı

Yüzümü yunarken son sıgaramı yakıyorum perdenin arasından vuran güneşe

Bana sorma şimdi nerede nasıl diye

Gittin gideli bitmiyor içimdeki acı

Her sabah aynı 

Aynı masa aynı sandalye  çekyat

Etraf sarf malzemesi atığı

İşte tam burası ölümden öte köy

Ölümden öte derya deniz

Her gece hayalhanemde miço , 

Bağzıları ıssız çöllerde bedevi, 

Bana sorma alışması hiç kolay değil

Zaten nasıl alışılır böyle deliliğe

Sen gittin gideli böyle 

Ölümden öte


07 Temmuz 2021 300 şiiri var.
Beğenenler (9)
Yorumlar (1)