Ölümü Öp Cesedimi Öpme
I
Sessizce uzaklaşan şiir dudaklarından 
Hüzün damlıyor gönlüme
Yiğit ve asi gidişin 
Kadınsı
Aşık bir yangın / kendi kalbine düşman 
Nefesime yasak 
Yalnızlığa dilsiz
Yalnızca dost
Sadece anlamları alsaydı zaman 
Toprağa dinseydi yağmur 
Bu kadar içime işlemeseydin nakış nakış
Kokunu ve sonrasızlığını 
Çöle hiç düşmemiş bir damla misali
Gökkuşağı duaları gibi
Hüzne 
______yitirilmiş olmasaydın 
Avuç içlerimde sıcaklığınla güneşi öperdim
Savaşlara aşksız
Sırt sırta çok uzak 
Tebessümüz bir sen / yaşamak 
Alabildiğince kurak 
Olabildiğince susuz ve suçlu 
Arınmayı unutmuş
Yalnızca mahkûm 
/
Dinliyor musun?
/
II
Pencerene çarpıyor mısralarım 
Hiçliğim hiçliğinde
Çıplak ve sınırsız 
Haydi al içeri yankıları / yokluğunda kanatları kırılmış
Masalmış
Aşkmış 
Mişli geçmiş zamanda kalamayanmış
Şehir efsanelerinden arta kalanlar kadarmış
Sığınmayı unutmuş
Yalnızca çığlık
Mış
III
Ey  gül
Lanetledin renklerini 
Sığınmayı unutmuş melekler arasında
Bir inci tanesi arıyorum 
Yeni doğmuş duaların arasında 
Şafak yankılanıyor avuçlarıma 
Ey  dün
Nedensiz değilse bu ağrılar kalbimde
Bir günahkâr kadar zalimsem 
Hatırlat sus uykularımda 
Cehennemin susuzluğunu 
Ki yarınlar sesime çoktan yenilmiş
Ey  köz
Zen şiirlerinde yarıldı inançlarım 
Aşk vadisinin benliğini yitirmiş kölesiyim
Kalbimde alevden bir pençe 
Asılıyorum karanlığına hayatın 
Bu nefessizlik niye
Nereye kapanıyor gözlerim bilmiyorum 
Ey  yol
Labirentlerinde dönüp dolaşıyorum 
Hangi kibrit canımı alacak yorgunluğuma
Hangi söz kesilecek dudaklarımın arasında 
Kanım hangi sese masmavi akacak 
Bir gökkuşağına isyan notasının sonunda 
Son olacak bir unutmaya mı dönüşecek unutmalarım 
Öptükçe dinmiyorum
Ey  can
Nadide bir varoluştun yaşama 
Yaşadım sandım 
Kıymetin kör kubbelerin feneri olsun aşka 
Yalnızca dilsiz 
Yalnızlığa dilsiz gidiyorum 
...

