Ömrümü Yoluna Seresim Geldi

Suvermez'e vardım bir akşam üstü,
Doğduğum yerleri göresim geldi.
Sevdâ'nın yelleri başımda esti,
Hatırdan geçeni sorasım geldi.

Asırlık evleri sıvayı dökmüş,
Yıkılmış duvarı avlusu çökmüş.
O da benim gibi hasretlik çekmiş,
Ömrümü yoluna seresim geldi.

Ecel yeter mağrur duran başlara,
Söz geçmiyor akıp giden yaşlara.
Mezarlıkta boynu bükük taşlara,
Tanrı selâmını veresim geldi.

Kuyunun başına varıp da durdum,
Kimseler kalmamış virânmış yurdum.
Ak saçlı ebe'nin hâlini sordum,
Tükenmez derdini deresim geldi.

Yufkadan dürdüğü dürümü yerken,
Genç yaşta eşinden ayrılmış erken.
Bir zamanlar ben de mutluydum derken,
Mâzi'nin sırrına eresim geldi.