Ömrümüzün Zili Çalarken
Uçsuz bucaksız yalnızlığımızın
kuytu inlerinde
Çapraz nöbetlerimizin korkak
şafaklarını tararken
Gurbet havasında türküler
yakarız hayata
Doğan güneşe teslim ettik
ayinlerimizi
Tükendik bir menzilde hasret
dolarken sarılaşlarla
Özlemli göğsümüzde sıla
kaybolur
Penceremizdeki buğuyu okşar
tükenen günler
Ömrümüzün zili çalarken her
sabah koğuşlarda
Mevsim kış ruhumuz
kederlendikçe
Uzak şehirlerden ışıldayan
umutlara yaslanırız