Ömür Boyunca
(Kadıköy-26-2012)
Tanrı ömür vermiş ama sözüm ona, yaşıyorum,
Yokluğun veriyor bana, her anımda, acı ve keder.
Yalnızlığım ise ödediğim en büyük bedel.
Beş yıl geçti hâlâ çekiyorum Keder üstüne, keder.
Sararan yaprak gibi, saçlarım da döküldü.
Sen gidince ruhumda yarattı büyük çöküntü,
Yazık ki gecem de gündüzüm de karardı çünkü.
Hatıralar saklı kalsa da,yaşananlar sanki dündü.
Gözlerimde yaşın akmadığı gün mü var?
Sıkıntı ve üzüntü ile Dünyalar bana dar.
Neden göçüp gittin? Tutkundum sana yâr!.
Elli Üç yıldır bulmuştuk sevgi ile istikrar.
Gözlerinin yeşili bazen bir liman gibi,
Gel de sığın derdi ama bazen de fırtınalar eserdi.
Yüreğin kadar, dokundukça ellerin de sıcaktı.
Hatırladıkça , yıllardır , gözlerimden yaş aktı.
Çıkaramam kâlbimden, anıların içimde saklı,
Bilhassa son günlerin geçmişti çok, çok firaklı.
Hatırladıkça hüzün doluyor sende kalıyor aklım,
Anlatamam kimseye? Suskunluğuma çok taktım.
Tanrıdan gelen emre, naçar, boyun eğince,
Yüreğim öyle yanıyor ki inceden, ince.
Yangından geri kalan kor, zamanla küllenince.
Hatırlatıyor seni ??çocuklarıma iyi bak'' deyince.
Rahmetli oluşunla kendimi Tanrıya adadım.
Kur'an okuyarak her gün, Rabbim diye yalvardım.
En yararlı alışkanlığım artık böylesi oldu.
Dualar ederken gönlüm aslında huzurla doldu.
,
Hatıralar her an seni yâd edip sevgiyle ansa da,
Yüreğim sensizliğe alışamadan kor olup yansa da
Tanrıya yalvarıp, yakardıkça sabırlar buldum.
İnançlıydım, yine de Tanrıya hepten kul oldum
(Kadıköy-26-2012)
(Şiirlerime güzel sesiyle değer kattığı için
Güzin hanıma teşekkürler)