Ömür Muhasebesi

Boşuna dolanır hazan arısı,
Renge küs çiçekte, dalda ne kaldı?
Gülenin başına gelir darısı,
Tat değişmiş; dilde, balda ne kaldı?

Akıl, sır ermiyor gönlün işine,
Zorluyorr aklımı kör gidişine,
Hazanda zambağın, gülün işi ne?
Şu gözü doymayan kulda ne kaldı?

Yazılan geliyor sağ olan başa,
Hoş seda kalmalı kavim kardaşa,
İster beylik yürüt, ister bin yaşa;
Köşkte, tahtta, postta, çulda ne kaldı?

Toprak bizi yana yana çekiyor,
İçinden çıkılmaz hana çekiyor,
Ezelden yazılmış ana çekiyor,
Güzelde, bekarda, dulda ne kaldı?

Dileyen burada gönül eğlesin,
Yahut erenlerden hikmet dinlesin,
İster hayıflansın, ister inlesin;
Geçmeyen parada, pulda ne kaldı?

Bu sevda özümü sardı saralı
Ömrü yele verdim bahtı karalı
Halimize güler dağın maralı,
Okla, yay gerecek kolda ne kaldı?

Daha dün çocukça eş sobelerken,
Oyundan mı bıktık bu kadar erken?
Hayata, dostlara elveda derken,
Yolcuyum, arkamda, yolda ne kaldı?

Bir hayal ederim, gözlerim dalar,
Kulağıma siner hoşça sedalar,
Anılır geçmişte geçen sevdalar;
Gönülde, bülbülde, gülde ne kaldı?

12 Ocak 2011 155 şiiri var.
Yorumlar (1)