Ömür Türküsü
"savrulup gidiyor
ömür dediğin"
şimdi deniz mavi dalgasını kayaya çarpmış hüsran
bulutlar yağmura vasiyet bırakır
her hangi bir acıdan tutuklu
tanık gövdemin yücesinde ayrılığım ben
ne baharın yeşilinde gözlerin taklitçi
ne ruhumun girdabında hasret sanık
serde tenini özlemiş bir kadının çıplak bedenindesin
nereye baksan yazık kader
kederine dem vurur akşamları
biri gelir biri gider ...
aldırma yavrum
ömür dediğim ölümden geçer ..!
ben bitmiş bir adam hülyasında olmazların korkusu
sen kadınlığından utanmayan bir umutla yalnız
aynı bir yolda
iki kere karşılaşıyoruz
heyhat
bütün takvimler yalan söylerken zamana
elçilerde karanlığın en yakın anı aydınlık olur
demdir
yüzün yüzsüzlüğünden sorulur
şimdi senfonilerin korkak taraflarında teksin
bütün ömrün çıkmaz taraflarında
biri sen biri bendim bu hikayede
artık toprak ademe kendini öğretir
havva ihanet düşlerinde
biri gider yine hep başkası gelir ...
cemre zamanından önce düşmez
düşman dosttan bilinir ..!
gitmiş
bırakmış bir köşede kendini kaderinde keder
bütün bir ömrün hazin zamanlarında yalnız
ve korkak gidersin ölümün buyruğuna
şimdi şarkılar başka diyarlarda guftelenir
her hangi bir kadının ihanet düşlerinde
hep kendinden bilirsin ayrılığı
oysa yoktur yokluğa çare
bitmiş bir aşkta müebbet yerken yalnızlığa
sol taraflarında biriktirdiğin ne varsa
bir bir gelip geçer
arkası türküler söylenir
başlangıcı bitişinden beter ...
yokluğun vakti bu dem
biri gelir biri gider ..!
Ömür bu kimi aşk sevda arası kimi sakin sessiz kimi patırtılı gürültülü geçip gidiyor...👍
Kutlarım Ahmet bey yürekten...
kasvet dağılmalı 👍