On Dört Mevsim

Saçların bir derya gibi akıp gitse parmaklarımdan
Ve gözlerin bir darbe indirse
Gözlerimin en dibine
Sarhoşluğum dökülür işte o an
Dilimden şarkılar dökülür
Benim kadar sarhoş şarkılar
Geyve dökülür sonra
Sakarya dökülür
Ben dökülürüm

Ben dökülürüm gözlerimi düşürdüğüm İstanbulî kaldırımlara
Bir dilencinin avuçlarından doğar sana esaretim
Sevgi sunağıma devireceğim her fedakarlığın
Sana aralanacak bir kapı oluşu dökülür aklıma
Ve yıllar geçtikçe
kuşak kuşak çizgiler dökülüşü alnımdan
Her bir çizginin
Yaşanılacak her güzel ve kimi zaman acı şeyin
paylaşılmışlığı düşüncesi dökülür
aklımın en sürgün köşesine

Her vaktimin zekatıdır aklımın sana dökülüşü
olmadık anlarda gözlerimin cam kenarını süsleyişin
hasret tomurcukları serpilmiş liman manzaralı bir bardak çay gibi
yudum yudum bozuşumdur suskunluk orucumu
dilim konuşmaya kör olsa da
konuşurum, konuşurum, konuşurum
sana dair ne varsa dökülür kelimeler
bir çatlaktan özgürlüğe koşan su taneleri gibi
olabildiğince, dört nala...

14 Şubat 2014 62 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar