On Dört Şubat

Kırkından sonra daha da dertlenirmiş insan!
Yalnızlık türküsünü duyarmış uzaklardan.
Nerede kaldı o çocukluk, gençlik yıllarım?
Benimle birlikte bir bir eksilen umutlarım.
Nisan yağmurları içime içime yağdı.
Her gökyüzüne baktığımda bir yıldız kaydı.
Aynalarla dostluğu keseli yıllar oldu.
Başım aklar, yüzüm kalın çizgilerle doldu.
Sol yanım bir yanar ki, içten içten ağlarım.
Aklıma düştüğünde dökülür gözyaşlarım.
Yıllar sonra anladım son gülüm olduğunu.
Son gülümün seninle birlikte solduğunu.
Dolaştığımız kırık dökük kaldırımlarda;
Yapayalnız kalbim geçerken on dört şubatta,
Kaç sevdalı geldi geçti yanımdan, karşımdan,
Aşık ben maşuk ta sendin baktığım açıdan.
Şimdi hayal meyal hatırlıyorum yüzünü.
Hala niye aklımdasın her Allah'ın günü.
Umut ya bir gün görebilecek miyim seni?
Kalpten kalbe yol bulacak mı aşk merdiveni?
Eyvah! İki evli insan iki ayrı kalpte!
Bu aşktan geriye ne güfte kaldı ne beste.
Benim hiçbir zaman on dört şubatım olmadı.
O on dört şubatta son gül ellerimden kaydı.
Son günüme kadar son gülü bekleyeceğim,
Son gülümü mezarıma dikip gideceğim.

14 Şubat 2016

22 Şubat 2016 111 şiiri var.
Yorumlar