Ona da Bir Nar

Geçer bugünler çocuk, geçer
Akıl bu şaşar, olacağı da seçer

Çocuk düşsen de ağıta
Zılgıtın de ama üzülme
Verme yareni yâda sarmağa
Önce sarıl kalem ve kâğıda

Sanki büyümüşsün de senden
Ektiği belayı çekiyor derler
Böylece her türden nane, yerler

İyiyi kötüden ayıran
Kriterlerimiz sadakatsiz
İyi biri, ölenin hatırına
Kötü kişi, belanın satırına
Bilmezine gidiyoruz yatırına

Gerçi nesnel doğru bir yönü de var
Ama öznel yansımazla deden
Ve haram eriği yemişse eben
Büyüklerinin yaptıklarıdır hani
Mukadder oluştan kani
Torun olacakla kamaşırmış dişin
Sonra çamaşır yıkamakmış işin
Sorumluluğu bilmedikçe gün azara
Yaşananlara bakılırsa
Diş kamaşır lığı bom boş bir münazara

Bir bilmez yolu tutmak
Kendinizidir kendiniz, unutmak

Yad eller od
Yad eller yanmak
Aldatırlar ihtiyaçtan mahzunu
Ve yad eller, her demle kanmak

Kıyametini mi, tutuşturur da bir nar?
Aşk bölünmedikçe etmedik ki kar
Yoruldum dışa döndüm
Böylece sana söndüm
Gayrı sen mi yakarsın beni?
Ben mi yakarım beni?
Bilinmez ki
İkisi de olası
Boşluk böyle dolası
Yine sararsa yara üstünü zar
Ona da yetişir bir nar

İklim iklim
Sağanak sağanak
Olursa bir de
Bereket bereket
Deli saçması
Söylemlerim var
Yapıştın bana
Bir öksürük gibi
Bir hıçkırık gibi
Kendimden kurtulmak için
Önce senden kurtulmalıyım

Yendikçe hortum
Kolaya gelirdeydi zortum
Gerçi kendimde yoktu korkum
Lakin bin yıldır zoraydı tortum

Öznel adamın vicdan yapar lığı
Görünür terazi başına geçince
El çabukluğuyla kapar lığı

Ne kadar da, sıcaktı
Ayakları zalimin
Ya sarılması...
Gök titrek
Yer sarsak
Bunu bilmeyecek neyi vardı alimin

Zaman önde; zaman ben; zaman geri
Al vitesi ileri
Bazen anlamın sınırlanmasıydı zaman
Elbet olurdu hareket
Olmazdı geri dönmeyle bereket.

Kıymeti harbiyeye biner
Yok, mu dersin başka yolu?
Nadan madem sormaktasın
Niyedir, tutmaktasın vites kolu?

Ben hayatımı yaşarım dersin!
Elbette, gayrısı ne mümkün
Lakin doğal akış duygu olacağıyla
Bilimse ve sağlayışların dışında
Toplumda bu olmalıdır çünkün

Akıl yetmezim
Çömezim
Us tuzağım
Birlikte yaşarken,
Hayatını yaşamak mı?
Hayatını yaşarken,
Birliği koparmak mı?

Nar şerbetim
Hayat suyum
Yaşam içeceğim
Meftunum sana

Günler ar
Günler zar
Ve günler ağıt
Söylemler boş yüzey üstünde
Sadece bir kâğıt
Bir nefes al
Düşün, kasveti dağıt

Ne farkı vardı dünün bugünden?
Düğün salonlarında
Dağ başında, yar başında, yerde
Ölümler yine ölüm
Ağıtlarsa, çığlıktan bir feryat
Akıtacak yaş kalmamıştı gözünde onun
Hiç olmuyordu mekânı cennetle, sonun

Tek farkı varla yoldaşım
Bir tarafın goygoycusu var
Anlatmada cennetini, cinnetini, masalını
Birileri çoktan dinlemeye hazır
Birileri tıkamış kulağını hazin ve nazır
Karşıtları yoktu dününün de, bugünün de
Burun ucu fitil dururken
Uzağa bakıtıyorlardı şaşı
Bu yüzden hiç bir şey yerli yerinde değildi
İster katma yap aşı, bu yükü taşı
İster kaşı da kaşı

Hiç bizim olmayanı, maaile
Süreçlerine hâkim olamadığınızla
Kendi yanılgılarını taşıyanın
Hamasetiyle çatarız İsrail'e
Anladığımızdaysa işi
Gelmiş gibi ağrı veririnden azı dişi
Amerikan predatore vururuz nişi

Sonu badire olanın
Yaşam hakkı nadiredir.

Çocuklar elimde öylesine bağıt
Çocuklar elimde bir sıcaklık
Ve çocuklar buz gibi bir ölü


12.09.2011

Predator: İsrail Heronlarına karşı, Amerikan predatore, insansız casus uçağı.

29 Eylül 2011 288 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar