Öteler Ötesine Sır

Oysa Asya bakışlıydın sen
Bütün aykırı duruşlarına inat
Kelimelerinde gizlediğin sırları
Not düştüm seyir defterime
Ve adını sır tuttum öteler ötesine

Durduğun yada duracağın diyarlar muallâk
Sen delice tebessümlerini sunuyorsun mezar taşlarına
Nice tomurcukları salıp hercai rüzgarlara
Kendini ateşlerde sokan akrep gibi susuyorsun
Ve araflara inat, inadına yaşıyorsun.

Tut ki nice kadavralar gözlerine muhtaç
Asyadan taşan nehirler sensizlik kıskançlığında
Taa Toroslardan Yılan dağlarına taşıyorsun
Bir eşkıya gibi cesedinden doğuyorsun

Sensizliğin sessizliğinde yazdığım mısralar gibi tutkulu
Beyrut ihanetleri kadar arsız ve ansızsın
Kudüs döküldü gözlerinden bir gece apansız
Bir çocuğun kan dolan ayakkabılarına muhtaçsın

O zaman durma sustur içinde fısıldayan şüpheyi
Değilmi ki hem aklına hem beynine adımı bağırıyor
Bakışlarına hapsettiğin katlimi azad et
Celladlığında dirilsin öz benliğim

Eyy tütsüsünde kır çiçeği gizleyenim
Eyy toprağında krizantem besleyenim
Eyy rüyalara teklifsiz ve ansızın gelenim
Derununda sırların sırrına erenim

Gel yine tebessüm buyur pus dağının ardından
Saklandığın kuytulardan şems misali parılda
Kırk ikindiler sun kıraç duygularıma
Bağrımdan taşan dualarım ol muradıma
Gel hiç gitmediğin yürekteki sılana

21 Ağustos 2017 49 şiiri var.
Yorumlar