Öyle mi

Demek, bu günün bu akşamı
Demek, bu günün bu gecesi
Demek, bu hanede son günün
Demek sen, bu sabah gidiyorsun öylemi..
Biz bu akşam sensiz mi yiyeceğiz akşam yemeğini
Masada bir tabak, bir kaşık, bir çatal eksik mi olacak.
Ben senden bir bardak su isteyemeyecek,
Sana tuzluğu ver kızım diyemeyecek.
Tam söylemek istediğimde,
Masadaki boş iskemlene bakıp ta,
Yutkunacağım öylemi...
Adını seslendiğimde efendim baba deyişini beklerken,
Odanın duvarına çarpıp ta gelen kendi sesimi duyduğumda,
Sen değil de hayalin girince oda kapısından içeri,
Göz çukurlarım dolacak öylemi...
Saksıda sarmaşık, sarıp sarmalarken filizini,
Kafeste kuş sus pus iken,
Gözlerim buğulu, buğulu,
Ben salonda tek başıma oturacağım öylemi.
Demek sen bu sabah gidiyorsun
Bu akşam..
Bir tek kelime dahi konuşmayacağız annenle,
Lal olmuş gibi olacağız ikimizde
Onun iki gözü iki çeşme,
Benimse dolsa da göz çukurlarım,
Kızıla dönse de göz beyazlarım
Annenden saklamak için ağladığımı
Sık sık yüzümü yıkayacağım öylemi...
Gizli gizli bakacağım kapı eşiğinden
Anneni onlarca kez aynı yeri silerken göreceğim.
Kokun uçmasın diye
Oda kapını açıp bakamayacağım,
Parmak izlerin Silinmesin diye
Elim dokunamayacak müzik kutuna,
Sevip okşayacağım terliklerini.
Bir kaç kez boşaltacağım sigara küllüğünü.
Dolu bir kadeh içeceğim susuz mezesiz
Bir daha bir daha..
Cesaretle gideceğim anneni yanına
Elimi koyup ta omzuna,
Bir kaç kelime söylemek istediğimde
Nutkum tutulmuşçasına,
Öylece kala kalacağım.
Erkekliğimi, babalığımı alt edecek duygularım..
Sarılıp annene hıçkıra hıçkıra ağlayacağım.
Sen gittin sen yokmuşsun artık bu hanede,
Oda halılarında ayak izlerin olmayacak mı,?
Aynalara bakıp bakıp saçını taramayacak mısın?
Taraklarda saç tellerin kalmayacak mı?
Bu sabah ve yarın sabah nasıl kalkacağım yataktan
Kime günaydın deyip
Kimin yanaklarından öpeceğim...