Padişah Ve Iki Veziri (manzum Didaktik)

edepler ülkesinde
bir asabi gün yine

padişah sinirlenmiş
bir köleye göz dikmiş

hiddetle vermiş emri
tez vurula kellesi

askerler tutup almış
cellatlar hazırlanmış

köle tirtir titrerken
ölümden ter dökerken

bir an gaflete gelmiş
padişaha küfretmiş

(bilinki candan bıkan
yaşam yolu kalmayan)

(içinde ne var ise
düşünmez döker ele)

padişah anlamamış
merakla divan bakmış

ne der köle vezirler
tez diyin af mı diler

o an vezirden biri
kurtarayım garibi

niyetiyle söz ister
padişah dikkat dinler

der köle ulu sultan
sana af tır yaraşan

(öfke yenip bağışlayan
ölse olur cennet mekan)

padişah içi yanar
köleye acır bakar

der af ile alıp emri
azad ettim kölem seni

ama bir vezir daha
kalkıp varır huzura

der sultan huzurunda
hak sarılmak doğruya

padişah der hak nedir
bilelim söyle vezir

ve başlar şom ağzıyla
kötü sözler saymaya

sultanım az evvel köle
etti bu sözleri size

dedi ve sustuysada
sultan bu kez kalktı şaha

sultanın canı sıkkın
bu vezire baktı bıkkın

dedi ikinci vezire
bu dediğin sözler niye

belki doğruyu söylersin
ama cana kast edersin

birde diğer vezire bak
yok iyiden başka maksat

lakin senin sözlerinde
kötülükle yatar öfke

(tez vurunda şu kelleyi
vezir edin bu köleyi)

unutma ey okuyan gül
evet doğru daim sümbül

(ama kötülük doluysa
tut dilin sakın konuşma)

(İŞTE bir kıssadan hisse
iki aşık dargın ise)

(eğer yalan gerekliyse
barış için yalan söyle)

13 Ekim 2010 81 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar