Parya

Parya

'' Dilin sustuğu yerde silahlar, insanlığın sustuğu yerde cesetler konuşur.''
Tamer Dursun...
.
.
.
Başkentin ortasında
barışı değil
özgürlüğü değil
ölümü karşıladılar
halaylar çekerek

ne acıdır ki!
kin ve nefreti ektiğiniz bu toprakların
dört bir köşesinden
şimdi uçurun uçura bildiğiniz kadar
beyaz güvercinleri
belki barışı geri getirebilirsiniz

takvim yapraklarından
hafızalarımızdan
belki silebilirsiniz

deklanşörden tek çekimlik
kanlı ' An/kara ' hatırasını

bizler kırmızı karanfiller dikelim
aydınlık sabahlarda
sizler
Başkentin ortasında

karayı ak
acıyı mutluluk yapabilir misiniz
vicdanlarınızı mahkum ederek...

bedelini ödemediğimiz ne kaldı ki!

hayatın önemsiz
ölümün ucuz olduğu bu topraklardan
kaçın kaça bildiğiniz kadar
tıkayın sağır kulaklarınızı

Başkentin ortasında
herkes kendi gerçeğinin arkasına gizlensin

isimlerin
yaşların
fikirlerin ne önemi var ki!

yevmiyeli vatandaş
kendi halkı için
'Ölüm' davetiyeleri yazdırıyor
ağzı açık zarflara

görgü şahitleri ortada

Hürriyetten
Özgürlükten
Barıştan
söz etmeyi yasakladılar bu ülke halkına
sanki gelmeyecekmiş gibi

el ele tutuşsak boğaz köprüsünde
altımızda deniz
üstümüzde gökyüzü olsa

siyahlar giyinsek
matemler tutsak
bunlar yetemez diyerek
ölüm oruçları tutsak
ödeyebilir miyiz kefaretlerini
ölenlerin..

elleşmeyin
yastayım...

12 Ekim 2015 288 şiiri var.
Yorumlar (13)
  • 8 yıl önce

    alkışlıyorum..takdir ediyorum..

  • 8 yıl önce

    siyahlar giyinsek matemler tutsak bunlar yetemez diyerek ölüm oruçları tutsak ödeyebilir miyiz kefaretlerini ölenlerin..

    elleşmeyin yastayım...


    Anlam doluydu ve etkili söylemlerle hayat bulmuştu şiir. Duyarlı yüreği can-ı gönülden Tebrik ederim. En içten selam ve saygılarla.

  • duyarlı yüreğinizin acılı şiiri tokat gibi insin insan haklarının alçak emperyalist sahiplerine..emeğinize yüreğinize sağlık...

  • 8 yıl önce

    orada ölen kendi evladıymış kendi anne veya babasıymış gibi düşünmeyen bir varlığın insan olduğunu düşünmek güç.

    Şiir/Şiirdi.! Tebriklerimle..

  • 8 yıl önce

    Yapılan eylemlerin kalleşliği ölçülemez. Şu da var ki güvenlik nerdeydi? ya da ülke bu kadar karışıkken böyle bir eyleme neden izin verildi? İhmal mi? Mitinglere malzeme arayışı mı? tereddüte düşen sorular yığını. Ve asla geri gelmeyecek onca yaşam.. Yitim arkasından yapılan çalışmalar bana hep anlamsız gelmiştir, kırılan bir kalbi tamir etme çabası gibi.. Ukdesi bol, göz yaşı bol, ah ı bol, çaresizliği bol.. Ne demek gerek yitip gidenler ardından başımız sağ olsun mu? Saçma. O kadar insan barış için bir araya gelmişken yaşadıklarına bakar mısın? Al işte sana barış der gibi. Aslında cevap mantıklı. İhmallere kurban giden 100insan.

    Bu ülkede kendi fikrini savunmak bile imkansız. Hal böyle olunca insnaların birleşip bişileri duyurma çabası sıklaşıyor ama düşman pusuda işte, ya güvenliğini buna göre sağlayacaksın ya da bu şekilde bir eyleme katiyen izin vermeyeceksin. 1 mayısta bile deli gibi güvenlik sağlayan bu devletcik şimdi neden bu kadar ihmalkar diye düşünmeden edemiyorum.

    Sadece vicdanımız, insanlığımız sızlıyor öfkeleniyoruz ve oturup ağlıyoruz neticesinde. Belki de bu devleti yönetenlere bunlardan lazım EMPATİ.

    orada ölen kendi evladıymış kendi anne veya