Patlamaaa / Postmodern Şiir Örneği

PatLAmaaa!!!,,,

Ağaçların kızıldereli soluğundan istasyon düşler

Zamanın küpelerine şafaklanan intihar tüfekleri

Kurgunun içinde patates büyüt hadi

Patikası olmayan kır çiçekleri ateş yığını

Ellerin ne çok gök!!!?


Celseye soba atabilirsin cübbe timsah derisi

Allahsız yarınlar,,,

          dilinden Allah’ı düşürmeyenlerin eseri

           (keep it hidden in your heart)

sağır gözleri tanrının!!!?

Yürür yollar,,,evler konuşur

Narkoz şımartır kokuyu

Dürüyor uykumu yatağım

kör teni,,,eti,,,eli,,,yeli tanrının

JP

Tanrının kulakları kör!

Hibe ettim sırtıma yaslanan kafı

Yeraltı soluklarımın bağladım çenesini

Zamanın küpelerinde asılı kalan yağmur

ve gerçeklerin şakaklarına dayanan intihar tüfekleri

patlama!!!... patlama,,,

bir ceset üşüyor omuzlarımda

diriltebilir mi mesih

yedi dev ihbar et krala…

Selim Savaş Karakaş

04 Haziran 2021 48 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (4)
  • 2 yıl önce

    Yine pos yerine post yazmışım bir kaç yer de...hep bu " t " yüzünden ya da sivonak aşıları mı yoksa yediğim kuduz iğneleri mi etkiliyor beni? Bilemedim. Hoş görünüze sığınarak öğretmenim...

  • 2 yıl önce

    Yorumuma verdiğiniz yanıt için teşekkür etmeyi bizzat kendime borç bildim. Pos cihazının anlamını Türkçe ve Batıca açıklamanızdan dolayı da ayrıca memnuniyet duydum. Böylelikle Pos-Post -Modernizm ve Postmodernizmi de engin fikirlerinizden yola çıkarak, sayenizde aydınlanma yoluna tâ uzaktaki görünen ışığa doğru yürümeye, size yeminle sayenizde başlamaya karar verdim...

    Yine de ofisimizin zırt-pırt bozulan post cihazına kızmamak için elimden gelen çabayı-gayreti düşünüyorum. O post cihazı bana borçlu. Şöyle ki pek saygı değer Selim Savaş öğretmenim; ( isminiz de pek güzel. Allah sizlere yazılarınıza aydınlatıcı-öğretici açılımlarınıza uzun ömürler ve bolluk bereket versin) bir ay önce kazayla şirketin mallarını daha doğrusu ürünlerini derin dondurucuya yerleştirmem sırasında ayağım mı desem bacağım mı desem ayakkabım mı desem dikkatsizliğim mi desem evet bunlardan biri bu aletin kablosuna takıldı ve post cihazı ekran üstü sert zemine mi desem kalebodura mı desem betona mı desem ben daha havada tutamadan çakılı verdi. Temsil ettiğim biricik şirketim faturayı bana kesti. Kaza olmadığına karar verilmiş. Ben de sevgili avukatımı aradım. Avukatımsa gülerek abi dedi değmez 400-500 tl için. Öde hatta öderken haram da et. Avukatımı dinledim. Parayı ödedim tabii. Faturayı istedim. Kaşınma dediler. Kaşınmamam gerektiğini anladım. Onları biraz daha zengin ettim. Faturayı vergiden düşüyorlar elbette. Ne de olsa benden gelen para dimi yaaaa...Şimdiyse pos aletinin kart okuyucusu giren çıkan kartları okumuyor. Ben de amma zekiyim! Tuttum kart okuyucunun yuvasına ince bir kağıt yerleştirdim. Bundaki maksadım şirketimin zarar etmesini önlemekti. Şimdi o kağıt sayesinde kartlardaki dikdörtgen şeklindeki pilakayı okuyor ve müşterime kesinlikle sorun çıkarmıyor...Yoksa gelen genç çocuklar her seferde şirketimden 150 tl alıyorlar....

    Selim Savaş öğretmenim maşallah diliniz ve sözcük zenginliğiniz pek zengin. Yukarıda tarafımca yazılan yorum fırından yeni çıktığı için sağı ve solu pek düzeltilmedi...

    Abdullah Şevki diye bir yazar var. Bu yazar şiir üzerine yorumlar üzerine iki koca kalın kitap yazmış. Valla okumadım desem yalan olur. Okudum. Sonuç mu? Hiç evet sadece hiç...Kendi kendime balıklama dal balıklama çık düşüncesini öğrendim. Doğaçlama. Şimdi kim okuyacak Postmodernizmi? Zaten ne geldiyse bu başıma " izm'lerden " geldi sevgili öğretmenim...

    Buradaki yönetim " İmla kurallarına karşı olduğum için " haklılar beni bir kaç kez uyardılar. Yine de bildiğimi okumak hoşuma gidiyor...Yönetime de teşekkür ederim. Belki bir gün düzelirim öğretmenim...

    Sözcüklere anlam vermek sözcüklerden anmalı sökmek sözcüklerde imgelerde pek şaşkınlar benim gibi gevezeler yüzünden...

    İyi çalışmalar...

  • 2 yıl önce

    ' ellerin ne çok gök' bir dizenin etkisi uzun soluklu olunca hep oradan okuyor insan ne güzel. Kaleminize sağlık.