Pavyon Geceleri

Dudaklarda yeni bitme tüyün hevesince,
Terleyen gençliğin yalımı vardı ciğerde.
Sevda kamçısı, çapkın buselere hasret
Çaka satan ergenliğin rajonuyla
Sevdiğimiz şişelerce demlenirdi.
Kol kola girdiğimiz gecelerde
Bedene sığmayan enerjinin sefası,
Depreşen hislere ayan
Pavyon ışıklarından seslenir,
Yan basan ayaklarımızdan ritim keserdi geceye,
Pavyon şıllığına göz kırpan yüreğimiz,
Kıvrak göbeğin cüretkar yanına sevdalanır,
Çalkalanan dekolte etekten,
Işıklı salona bir tiz,
Tüm gençliğimize taşan zerafetine şaşardı,
Cepte biriken harçlıkların açık elince,
Dost elinden sunulan ikramlı meze,
İki duble rakıya tav keserdi dünya,
Gece sonrası ilk ışıkların söndüğü,
Otel odasında şatavatlı kahkahaya,
Dudaktan can yakan,
Şekerli sakızdan patlardı.
Sarkanlar olurdu, sardığımız geceler
Göz koyduğumuz yellozlara,
Sabır, elde otuz üç taş kehribar
İstanbul gecelerinden sedaya hak,
Hakkı kötek olan itlere patlardı.
Anlamsız, kol kola girdiğimiz karakoldan,
Kol kola, omuz omuza çıkar
Voltalı sokaklarda tüttürürdük miskin geceyi,
Yüreğe ayan, tek dal sigaramızı.
Nefes vardı, içli katrana sarımtırak,
Boğulduğu öksürüklere inat,
Ciğerde ölüm, yaşam nefesine.
Son nefes bir türkü,
Pavyon gecelerinde çalandı.

(Doğunun Evladı)

09 Eylül 2009 59 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 16 yıl önce

    Anlamsız, kol kola girdiğimiz karakoldan, Kol kola, omuz omuza çıkar Voltalı sokaklarda tüttürürdük miskin geceyi, Yüreğe ayan, tek dal sigaramızı. Nefes vardı, içli katrana sarımtırak, Boğulduğu öksürüklere inat, Ciğerde ölüm, yaşam nefesine. Son nefes bir türkü, Pavyon gecelerinde çalandı.

    ne kadar yıkılmışlığı bol olsada o da ayrı bir
    öç alma yöntemidir yalan dünyadan

    anlatım çok çok güzeldi tebrikler