Pejmürde
gemiler,
sonunda kavuşmak olur diye
girmiyorlar artık hiçbir limanın koynuna
Ve benim elimden gelmiyor artık bir türlü senler
Beceriksizlik denen o musibet duygu
Peyda olduğundan beri kaderime.
bu yüzden;
karanlık gelince,uçurumları göremez olurum.
Hakkını veririm rolümün
Düşerim hepsinden.
Bir şey oldu mu?iyi misin diye,
meraklı bakışlarla gelmeyin üstüme.
bütün cevaplarım soldu gitti
ben değil,
artık ketum bir keşiş biliyor her şeyin sebebini.
gidin ona sorun neden ellerimin halen daha titrediği?
Mevsim sonbaharın yakasına yapıştığında
karanfil kokuyordu yağmur.
ve çocuklar el bebek,
gül bebek büyütülmenin
mahallesinden taşınalı epey olmuştu.
hatırlıyorum
Zemheri açardı tenin,
el değmek günah,
dokunmak ise;
tedirginlik hissini ininden çıkartmak için bahane olurdu.
anılar ilk günkü sıcaklığında selamlar beni,
yanı ne zaman dokunsam kalbime ;
aynı acının ortasında çırpınırken bulurum kendimi.
anladım;
kör kuyulara gömülmüşüm,
sesim hiçbir mevsimin
şarkısına uygun görülmemiş.
ve ellerim uzanamaz artık saçlarına
en acısı da bu olmuş.
şimdi
meraklı bakışlarla gelmeyin üstüme.
ben değil,
ketum bir keşiş bilir her şeyi
Gidin ona sorun yalnızlığımın sebebini.