Perm Sancısı

En gri yanım
Daha dün salyangoz yarıştırıyorduk
Çam ağaçlarının kokusunda
Hiç ilerlemeyen kabuksu bekleyişlerimiz
Kız kaçıran partisi veren mafya babalarının
Havai fişek hayalleriyle son buluyordu

Biliyorsun
Tüm mavi fukaralığımız yunusların
Özgürlük dansıdır melankolik uykularımızda
Ki kırılan midye kabuğunun içinde inciler barınmıyor
Barınsaydı zaten
Nasırlı elleriyle zengin olurdu iskele fahişeleri
Ve geceler olmazdı bu kadar sefil
Bir o kadar serseri

Sırtımda bir kambur gibi taşıyorum
Vapur sirenlerini
Hayatın egzotik inançlarıyla dalga geçiyor zihnim
Dölünü boşa akıtan bir tulumbanın
Kumlu karanlığında çeviriyorum sayfaları
Beni anlamlaştırır mısın iştahlı susuzluğumun içinde
Kırılan bir kürek kadar vaktini doldurmuşken aşk
Ruhumda yol alan kutsal mayın ne zaman patlayacak
bilmiyorum

En iyisi bir yaşamak saldırısı
Gökkuşağının kıble olduğu zamanlara
Belki bir intihar bahçesi güneş alır o zaman
ve gölgeler kadar ölmez insan
ve bu korkular
ve deli cesareti
genetik bir problemin çözümü olmakla yüzleşir
günışığında

Makrome öğretisiyle sevişen sanatta
şiir olmaktan çıkar bir gün
belki de düşer çiçeği ömrümüzün
Geri dönmek istememekte bir geri dönüştür bu yüzden

En gri yanım
Hiç doğmamış çocuklar da özler kaybetmeyi
Daha dün diyebilmek için sadece
Daha koyu bir renk
Daha da başa sürüklenmek
Aradığımız sonsuzluk bu olsa gerek...

13 Mayıs 2012 200 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar