Plankton
güneşe merdiven kuran gafiller
ellerini sobaya değmeden anlamadı cehennemi
yan yana bir satırda helyum ve lada samara
ikincisi benimle ilgili
boşuna gelmiş olamaz
hiçbir şey insan aklına
aklın yetmediğine para para para
muhbir kartallar bilirim göğü habersizce ihbar eden
birazdan yağdı yağacak insanlık hali
plankton önce yakamoza parladı
sonra hayalleri balinanın midesinde sona erdi
robotların şair duyguları vardı bir de bakır telleri
clint eastwood ve erol evgin
onlarla ilgili diyeceğim
çok yakışıklılar değil mi?
Tebrik ederim kaleminize sağlık saygılar
..şiir anlatmak istediği şeyi su gibi akıttı dizelerde güzeldi hoştu bir de şu Erol E.olmasaydı çünkü yakıştıramam Clint'in yanına perukluyu..tebriklerimle...
Çok güzeldi.
Serhat hocamın yorumlarını da özlemişim. Okurken farkettim. Şiiriniz, şiir şair. Sizi hep okumak isterim. 🧿
Bir arkadaşımın işareti üzerine geldim şiire. Doğrusunu söylemek gerekirse böylesi bayıla bayıla okuyacağım hatta gece kahvemi bölüşeceğim bir şey beklemiyordum... Sanıyorum ki sizi hiç tanımıyorum ve ilk kez okuyorum. Farkında mısınız diye sormam dahi saçma olacak ki; bu kadar güvenli, bu kadar edip ve orijinal cümleler yazan, düşün izleri gösteren biri elbette farkındadır yazdıklarının mahiyetini. Kaç kez okudum bilmiyorum. Son günlerde -aylar bile diyebilirim buna rahatlıkla- bu kadar güzel kompanze edilmiş, su gibi akan ve barındırdığı o ironik aksanla zihnimi kurcalayan şiir okumadım. Hani Nesin'in dediği " bizim ülkedeki her iki kişiden üçü şairdir" tezini kanıtlarcasına, bizim şair milletinin de aslen şiirle ilgisi ve iyi şiire hürmeti - tabii ki kendi yazdıkları dışında- otobüsle İstanbul'dan Kars'a giderken 30 saatlik yolda Bolu'da verilen yarım saatlik moladan fazla değildir! Bu maalesef yıllarca değişmedi ve kolay kolay da değişmeyecek.
Şiire gelince: daha bismillah demeden ilk iki cümle, öylesine müthiş iki cümleden teşkil bir replik ki; " dikkat şiir var lütfen soldan sağa dikkatli okuyunuz" diyor. Şairinin muhtevası zaten oradan belli oluyor ve giderek derinleşen ve acayip gıptayla baktığım çavlan gibi akıyor. Kısacık şiire bu kadar anlam sığdırmak, dik yakalı makyajlı kolajlar sığdırmak iştir hani. İnanırsanız bu cümleleri görmesem hissetmesem yazmam. Kitap şiiri diye bir tanımlamam vardır. Böyle özgün söylemli, dile hâkim ve ne düşündüğü değil bana ne anlattığı umurumda olan ve bir " eser" niteliği taşıyan ki; bahsimiz şiir o da bir sanat. Gerçi şimdilerde hani 3-4 gazoz parasına bir kitap çıkarılmıyor da değil. İyi şiir nedir? her iki kişiden üçünün şair olduğu bir ortamda/ülkede ve herkesin en iyi en değerli şairi kendi olacağı doğru orantısıyla gerçek değeri kim nasıl bulacak ortaya çıkaracak işte büyük muamma da o. Çünkü kıskancız çünkü gerçeği doğruyu güzeli bize yakınsa severiz milletçe. Herkes iyi şiir yazamaz eyvallah ama az çok eli kalem tutan herkes bilir görür iyi şiiri/şairi. Doğruluk ve adalet ülkede her iki kişiden birinin seçimi olsa da görüyoruz ki şimdi ne hâlde. Neyse iyi şiir diyorduk. Rastgele zıplamakla dans etmek nasıl aynı şey değilse, belli bir ritmi dili müziği musikisi, lafı kadar lafzı olmayan, okuru düşünceye yatırmayan ve yeni buluş dediğimiz daha önce söylenmemiş sözler barındırmayan cümleler topluluğu olsa olsa iç dökümlemesidir ki o da o sıradan zıplayışı şiir zannetmekten öte bir şey değildir. Yeni olmalısınız ki iki şiiriniz varmış. Diğerini de okudum. "Sitem" biraz daha basit kaldı bunun yanında. En azından benim kadar kendinizi önemsemeniz ciddiye almanız dileklerimle. Unutmadan finale gidiş ve altın vuruş da en az başlangıç kadar çekiciydi. Ne der şair o ironi altında hiç umurumda değil. Tebrik teşekkür ve başarılar. Hürmetle...