Portakal Kabuğu
İlkin sesini
yeşilini bıraktı ayazlı düş’ün dağ gülleri
eşikte uçurum uçurtmaları
hüznün ıslak yanağı/
yanağım kuş gerinimi sağnak yalnızlığı
tomurcuğundan esecek bir rüzgâr’la
solur hayatı yamalı yerinden
.......
kanıyor
başucumda lekesiz sis heybesi
gözleri açık göğün yüzünde bir ağlamak
nefesime çarpılan
usul usul rengini çiçeğe yediren
dünyadan kalkar terli akşamlar
toplayıp mevsimleri kendime
azar azar giderim
arınıyor ve aşınıyor
toz bir çığlık dizlerime/
dizlerimde yürüyen hayat
çoğaltarak odaları..
yüzümün perdesinde şehir
nar gülümsemesiyle resimler çizer kedere
ellerimde portakal kabuğu
ineriz,uzak suların gurbet özlemli avlusuna
ceketsiz yolculukların ezberi
içimden yolları tutar
ç/ağrılara gömülen gün
göğsüme boşalır
eşikte uçurumların kabaran yanağı
öyle çok
öyle öksüz ilerliyoruz şafkında ay’ın
ve suyun..
hayat çığlık
kül kadar uğultu dilime tutulan
hırçın uykuların upuzun doğrulmaları
eksik ağaç
göğün kasığında kuşlarla büyüyorum
uslanıyor kalbim
gün geçer
herkes gider
ben hep uzak susarım
sesim yeşile hazlanır
elimde portakal kabuğu
....