Proleteryanın Üç Doğru Bir Yanlış Lotaryası

hadi şimdi
eteğinden döktüğün taşları sırtına at !
kapat gözleri bas lotaryaya
utanma
ve çekinme...
bir hamalın kendi yükünü taşıması proletarya sayılmaz!
sor hadi
bir ama'ya;
sarının siyahtan farkını
sor
yeşilden sarıya kaç mevsim görür yaprak
ve sor kendine;
kaybettiğin sadece aşk mı?
iyi bak
zamanın hesabı çizgili kağıtlara yazılmaz
alın karası derler başın
değil beş;
kırk kere yere koysan arınmaz...!



//...sevmekten anladığın
kunduz dişleriyle aşkı kemirmekse vur kendini tetanoza
korkma ısır kendini ısırabildiğin kadar ...//




tapu kütüğüne ecnebi yazdır
hayali ihracat yazılmış sevmelerini
gösterme kimseye
meskun mahallerde dolaştır
aşk adı altında kalabalıklanmış istiflerini
farazi vurgunu acabalarını vicdanına teyelle
meşgule düşmüş düşünlerini
lohusa şerbeti kıvamında uykula yorgana
ekmekle şarabı aynı kefeye koyuyorsan
ve
vatikan'da İsa'yı arar gibi
bıraktığın yerde aşk arıyorsan
geriye al filmi!
ve
iyi dinle kapını !
postacıdır o ;
çünkü;
a ş k b i r k e r e k a p ı y ı ç a l a r...!



söyle şimdi itirafına...
kaç ecele aşk oldun !
romayı yakan bu kaçınçı sensin !
yedi tepeye kaç güneş gömdün
kaç faile ölüm oldun
kaç aşka ecel!



tüm doğurganlığına aldanıp tabiatın
yakıp yıkarken çevreni acımadan
suyun yok toprağın yokken
bereket dualarına saldın aklını
öyle ya sen de anasın!
reenkarnasyon Tanrı'nın ilacıdır olsa olsa
oysa;
Halikarnas kadar bile
ne aşkı ne doğayı anladın...!



günahların ardına saklanmış doğruların olsa da
termini geçmiş tövbelerin günahlarından daha çok
evet çok yanlış yaptın
çok...


günahsız tövbe olmaz demek
o zaman söyle;
yıllarca boş yere yatmış bir mahkumun acısını
hangi şeker tatlandırır!
hangi dua paklar !
söyle;
senin kitabında
bir tövbe kaç günahı yıkar...!



vicdanını koy eleğe bir alacakaranlıkta
korkma
o doğrularını ayıklar!
ama sen sen ol;
mehter bakışı maraton koşturma aklına
iki gider bir sayıklar...!



dar zamanlarında ara
emrine amade san sen vesselam
say bakalım
sen gibi kaç zavallı sakara hizmetkar
vesveselere binseydi o mübarek Hızır!
züccaciye dükkanlarını filler işletirdi ihtimal...!




üç kitapta da yazar aslında doğrusu
her kul kendi ö l d ü ğ ü n d e çalar sur borusu
üç yanlış bir doğruyu götürürken
üç doğru bir yanlış hakkı doğursaydı!
melekler zemzem suyuyla yıkanırken
şeytan hala lanetli sayılmazdı...!