Protestom Sakatat Dünyaya

taşın altına koyuyorum ellerimi

bugün 1.gün
şubat soğuğunda umutsuz hazan
afis hazır
zaman reklamlarda vakit kolluyor
trajedi anonsları kayıyor göz kapaklarından
beyinde sinyal kıvılcımları
çat çat çatt
motor çalışmıyor

2.günün sonunda gidiyor nisan parmağım
nişanlanamayacağım belki de
sanırım asla
-kırlangıçlar- geliyor aklıma
ve bir şiirim daha ölüyor
dışarısı soğuk dışarısı acıtıyor
parmağımdan geri kalanlar
artik benden hoşlanmıyor

içeride
günler anlaşılmaz bir heyecan incinmesi ile
meraklandırıyor
merak tatlı sıcaklığın mayhoşluğunda
hoş hoş çekirdek çitliyor
günler bekleme salonlarında
anlayabilme nöbetlerinde geçiyor

analar duyarsızlığın haksız sancısını
her gün daha da acı çekiyor
yandıkça közleşen yürekleri sarıyor bedenimi
ben hazırım artik diyorum

ve
12.gün
gitti
bir yanım yok artik benim
sol kolum da gidiyor
-dosta elveda edebilme umudumda tükeniyor-

uyanışın tembelliğe yenik düştüğü günler
inançsızlığın yankısı artik korkutmuyor düşleri
değiştiriliyor kanal
fantezi şovda reklamlar bitti
değiştiriliyor 'arabesk trajedi'

güvenilmeyen güçler sokaklarda kol geziyor
karanlık ve nemli sokak
buharlaşıyor camlar
içerdekiler dışarıdakileri görmüyorlar
özlem türküleri yükseliyor göklere
dışarıdakilerin nefesleriyle
sonra ateşler harlanıyor ısınıyorlar
hissediyorum
ısınıyorum bende

21.gün
bugün ki şov kamerasız oluyor
doktor profesör isi değil sünnetçi geliyor
ayni sünnetçi

hüzün bulutları aralanıyor
hz. İbrahim in İsmail i bana sesleniyor
iste bugün günah işliyorum
mucize bekliyorum gerçekleşmiyor
onca gözyaşının esrarı yağıyor gökten
İsmail siz kalıyorum
ben bugün
intihar ediyorum

-siz isteseniz de istemeseniz de
bugünden sonra tohum ekmem bu topraklara
ben gidiyorum- diyorum
ve
bittiii
bu sünnetçi isini acısız hallediyor
hayalim dogmadan
varlığım yok oluyor

içerisi anlamak isteyenlerle dolu simdi
düşünüyorlar
en azından düşünme çabasının arkasındalar
hafif dokunuşlarla korkusunu öteliyor insanlar
içlerindeki kedi sanki uyanacak tırmalayacak gibi
iken
o espriyi yapıyor
Mehmet Ali Erbil Elton John a
kilitleniyor dünya
onlara
.
.
.Şeytanın avukatı geliyor devre arasında
bir önerisi var
vazgeçmek için asktan
non stop zevk
bu imiş teklifi
acaba 34 gün geriye dönmek ister miydin diyor
bugün 36.gün
pek tabi komisyonunu unutmuyor

belgelerim tesadüf olmadığımı gösteriyor
başlamadan bilmek istemezdim sonunu
bu sucun faili bulunamıyor
avukat gidiyor

şeytan kol geziniyor tenhalarda
yine sarı yine kırmızı şeytan
kendini gösteriyor karanlıkta da olsa
çocuk nereye gidiyorsun diyor

ben
gidiyorum
belki on dakika
belki bir omur sürer bilmiyorum
rota bilmiyorum yelkene güvenmiyorum
rüzgar şaşıdır
şaşkın ördek olmak istemiyorum
bir
'tabelasız şehirlerim olsun
birde adi konmamış şiirlerim'
dalga beni götürür
o biliyor nereye gittiğimizi
bütün özgürlüğümce
bütün özgürlüklerimi
dalgalara emanet ediyorum
başlamadan başlamam
ve başlamışım
o halde gidiyorum
karanlıktan uzaklaşıyorum
bir çanta var sırtımda
tükenebilirler diye
çok çok kalem aldım yanıma
.
.
.
112.günün sonunda
eksik de olsa cesedim yine başrollerde

gösteri başlıyor
bütün konuklar biletli
sağ bacak kurdele kesilme töreni
kesiyor muhteşem insan son dileğimi
.....kesildi

bürokratlar maç yapıyorlar açılış şerefine
sonra kahve haberleri
sonra isleri bitiyor
gidiyor onlar evlerine

taraftarlar beni görmek için ayağa kalkmayı bekliyor
emir gelmiyor
sportmen değildi zaten diyor
Nasrettin hoca
gözlerini kapatıp gidiyor onlarda

121.gün anket sonucu bekleniyor
benim ise şuan konaklarım var uçaklarım ve yatlarım
bütün gönüller saray yapmış gecekondularını
ama onlar beni ziyarete geliyor
şamata gam keder isyan kargaşa
gariplikler
ülkelerden taşmaya başlıyor
sanki kıpırdıyor dünya

sonuç açıklanıyor
kılıç insin mi diyor sunucu göz yaşları arasında
birrr--
ve 2 sağ kol
gitti

bitmeye bir durak daha vardı diyemiyorum
kelimeler boğazıma düğümleniyor
halk kararını vermiş
yol bir durak önce bitiyor

kendimi tarihe bu kadar erken teslim etmek istemezdim
henüz yazmayı becerememiştim
yazmayı öğrenecekti sağ elim
oda gidiyor
ki o benim hayattaki tek tesellim
o benim sağ kolum
du
o da beni terk ediyor

vahhh
vahhh
vahh lar arasında
lal oluyor dilim
konuşamıyorum ya artik
bu dünya sizin

vahlar siliniyor takvimlerden
yaz geliyor

sonrası top galiba
sanırım kamase

çocukluktan bu yana ağrıyan sol bacağım
onun benim cezam olduğunu
bu yolculuğun sonunda anlamış bulunuyorum

20 Ocak 2010 352 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar